“İslâmcı bir gencin karşısına çıkan ilk fiilî ve fikrî mecbûriyet, İslâm’ı, bir Dünya görüşü olarak kavramaktır.”
İslâm ve Düalizm Üzerine 👇🏼
Hayatta yalnızca üç çeşit bütünleyici dünya görüşü mevcuddur. Bunlar, dinî (“Din” mefhumu burada, İslami değil Avrupa’da geçerli mânâsı ile kullanılmaktadır, çünkü İslam bir dinden fazlasıdır.) materyalist ve İslam dünya görüşüdür. Bunlardan ilki ruhun, ikincisi maddenin varoluşunu esas alırken, üçüncüsü ruh ve maddenin eş zamanlı mevcudiyetinden meydana gelir. (1) “İslam’ın insan vâkıasını, maddi îcab ve ihtiyaçlar kadar mânevi ihtiyaç ve îcaplarla da, bir bütün halinde ele aldığı malumdur. Bu esas görüşle, İslâm düalist bir telâkkiye [anlayışa] sahiptir. Onu diğer telâkkîlerden [görüşlerden] üstün kılan asıl müessirlerden biri de budur.” (2)
Hem hâricî hem dâhilî dünyayı yaşama talebi olarak da tanımlanabilecek bu mefhumun, muhalifi ise Monist; yani ferdî ve içtimaî vâkıaları bir tek müessirle îzah eden görüştür. Beşerî davranışları tek bir sebeple îzâha çalışan bu görüş, nâkıs olup dünya görüşü olmaktan uzak bir doktrindir.
“Hatâdan sâlim olması mümkün olmayan
beşerin, yanılma ve yanıltılmadan korunabilmesi, ancak ve ancak rahmeti bütün mahlûkatı kuşatmış olan Rabb’in vaz’ettiği “İslâm Dünya Görüşü”ne sarılmakla mümkündür. O'na bu imtiyazı [ayrıcalığı] bahşeden de ferdî [bireysel] ve ictimaî [toplumsal] hâdiseleri nizamlayışta insan vâkıasının fıtrî ve tabiî mâhiyetine [niteliğine] tetâbuk etmek [uymak] üzere “düalist” oluşudur.” (3)
Dipnot 1
Aliya İzzetbegoviç, Doğu Batı Arasında İslam, 7. Baskı, İST, Ketebe Yay., S. 9.
Dipnot 2
Kadir Mısıroğlu, İslâmcı Gençliğin El Kitabı, 8. Baskı, İST, Sebil Yay., S. 173.
Dipnot 3
Kadir Mısıroğlu, İslâmcı Gençliğin El Kitabı, 8. Baskı, İST, Sebil Yay., S. 46.
82 görüntüleme
“Dualite” nedir?
İkicilik anlamına gelen bu kelime, iki karşıt görüşü bünyesinde barındırması, sâdece maddi veya sadece rûhi taraftan bakmaması, birbirine tamamıyla zıt görünen iki kavramın [madde ve ruh] esâsında ayrı ayrı olarak bir bütün hâline gelip birbirini tamamlaması olarak açıklayabiliriz.
İşte “Düalizm” şeklinde tanımlanan bu ikici görüş, İslâm’ı diğerlerlerinden ayıran mühim bir umdedir.
Çünkü İslâm, her açıdan [tüm kâideleri, şartları ve gereklilikleri ile] hem ruha hem bedene hitâp eder. Bedenin ve ruhun ihtiyaçlarını beraber karşılar. Ne sadece ruha [mâneviyata] odaklanır ne sadece akılda takılı kalır. Bu bağlamda ikicidir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.