Gönderi

360 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
“Gidiyordum, Gurbeti Gönlümle Duya Duya”
Refik Halid okumak, Türkçenin nasıl bu kadar renkli ve canlı hâle gelebildiğine tanıklık etmek demektir. Refik Halid, Türkçenin Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan bir devrinde ortaya çıkmış, Türkçeyi yükseltmiş ve kendisinden sonra gelenlere capcanlı tablolar halinde eserler bırakmıştır. Muhalif kimliğinden ötürü Suriye, Filistin, Lübnan gibi Ortadoğu ülkelerinde ömrünün 16 yılını (1922-1938) geçiren Refik Halid; oralardan da boş dönmeyerek Türk edebiyatının en güzel öykü kitaplarından birine imza atmıştır: “Gurbet Hikâyeleri”. İnkılap Kitabevi bu öykü kitabıyla yine macerası gurbette geçen “Yeraltında Dünya Var” romanını uzun zamandır aynı kitapta birlikte yayımlıyor. 14 kısa hikâyeden mürekkep “Gurbet Hikâyeleri” vatan hasreti, milliyetçilik, Türkçenin güzelliği, Ortadoğu toplumlarına has bazı özellikler, intikam, İstanbul özlemi gibi temalar etrafında kurulmuştur. 14 hikâyenin içinde bazıları bir kere okuyunca unutulmayacak kadar çarpıcıdır. 80-90 arası doğanların ilk kez ortaokul Türkçe kitaplarında okuduğu “Eskici”, 5 yaşında annesi ve babasını kaybetmiş Hasan’ın Filistin’deki halasının evinde Türkçe konuşacak birini bulamadığı için kafasında beliren bir inatla aylarca susması ve sonra günün birinde bir eskiciyle (ayakkabı tamircisi) ana dilini tesadüfen konuşmasını anlatırken Refik Halid Türkçenin güzelliğini ve kıymetini anlatan belki de en güzel öykülerden birini anlatır. Küçük Hasan’ın “Çiviler ağzına batmaz mı senin?” cümlesi bu hikâyeyi okuyan herkesin ömür boyu aklında kalacak öykü cümlelerinden biri olacaktır. “Testi”, “Gözyaşı”, “İstanbul”, “Dişçi”, “Fener” öyküleri de kanımca kitapta öne çıkan hikâyelerdendir. Bu hikâyelerin tamamı yurt dışında, gurbette geçer. Refik Halid’in dilinde damıtılır ve okurla buluşur. “Gurbet Hikâyeleri”ni Refik Halid sürgünden döndükten iki yıl sonra, 1940’ta, yayımlamıştır. *** Yazarın 1953 tarihli “Yeraltında Dünya Var” romanıysa gurbette aşk, yalnızlık ve macera temalarını canlandırır. Nebil eski bir gemicidir. Zamanında dilencilik yaparak zengin olmuş halasından kendisine bir çiftlik kalır. Hatırlı dostlarıyla sakin bir hayat sürerken “spleen” adını verdiği bir sinir hastalığına yakalanır. Ta ki bir gece yolda kalan bir kadını -Nihan- evinde ağırladığı güne dek. O günden sonra Nebil bir yandan Nihan’a aşkla bağlanırken öte yandan çiftliğinin karşısında yer alan eski bir kümbette gömülü olan hazineye erişmeye çalışır. Nihan da kendisiyle beraber bu işte ona yardım eder. Ancak okura sürpriz sonlar hazırlama ustası Refik Halid, eserin sonunda okuru ters köşe yapacaktır. *** Cumhuriyet’in kurulması aşamasında İstanbul Hükümeti’ni tuttuğu gerekçesiyle “Yüz Ellilikler Listesi”nde yer alan, 1922’de gizlice Beyrut’a kaçan, 16 sene gurbette maddi sıkıntılardan yakasını kurtaramayan, hakkında defalarca öldü haberi çıkan, Hatay’ın ana vatana katılması konusunda dikkat çeken çalışmalara imza atan ve 1938’de Atatürk’ün affıyla tekrar yurda dönebilen bir Refik Halid; Türkçenin ses bayrağı olmaya devam ediyor. Başka milletlerde hakkında her sene on kitap yayımlanabilecek çapta bir yazar olan Refik Halid’i daha çok okumalı ve okutmalıyız. https://1000kitap.com/kitap/kitap--284068
Refik Halid Karay
Refik Halid Karay
Gurbet Hikayeleri - Yeraltında Dünya Var
Gurbet Hikayeleri - Yeraltında Dünya VarRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 20191,686 okunma
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.