Nasıl bir eser okudum kelimelerle anlatamam...
7.2/10 puanla böyle edebiyatın şaheserine haksızlık edilmiş. Belki de çok ağdalı bir dil olmasından ötürüdür...
Basılan eserin orijinalini yani sadeleştirilmemiş yayınevinden okurken sözlükten çokca istifade ettim.
İçindeki hikayeler insanın hayal dünyasına öyle derin hitap ediyorki sanki bütün uzuvlarınızla hissederek o dertlerin deryasına şerbetleri kana kana içerek hülyalara dalıyorsunuz... Bir erkek olarak eserin ateşli estetiği gönlümde hararet ve serinlik bırakıyorsa, bir duygu dolu kadında nasıl tahayyüller meydana geleceğini düşünemiyorum...
Kitapdan bir iktibas alarak kısa bir aşkın tarifi nasılda narin ve tatlı tarif ediyor... (Bir an için rüyalarıma gelmez misin? Bak, kollarım senin için kıyamete kadar küşade (açık), bak, gözlerim seni ebediyete kadar bekleyecek birer şefkat! Bak, dudaklarım muazzam varlığını oyalamak için ruhumu ebedi bir nağme gibi sana akıtacak!" S.48) ve daha dolu ve çeşitli hisleri canlandıran alıntılar...
Daha iyi anlaşılması ve yormaması için günümüz Türkeçesiyle yazılmış iyi bulduğunuz bir yayınevinden de alabilirsiniz...
Kıssaca kalbinde ateşle sulanmış ve nihayetinde filizlenmiş çiçeklere kadehini sunan eser...
Sevgiyle kalınız...