Şerhi; Bu beytte Hallac-ı Mansûr'un macerası vardır: Onu "Ene'l-Hak" dediği için asıp, yakıp, külünü savurmuşlardı. Sen beni Hallac-ı Mansûr'un akibetine uğratsan dahi ben, yolundan dönmem. Çünkü cüz'üm ve küllüm senindir.
Burada cüz' insanın madde âleminde varlığıdır. Küll "bütün" ise Hak ile beraber oluşudur. Zaten "Ene'l-Hak" bu demektir. Kulda ne varsa, kesret âleminde olsun, vahdet âleminde olsun, hepsi Hakk'ındır.
Türkçe kül ile Arapça küll "bütün" arasında cinas yapıyor. Maddî sevgiliden derhal hakikî sevgiliye geçiyor. Bu da aşkın büyüsü ile oluyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.