Kristin Hannah okuyanlar bilir ki her kitabını bitirdiğinizde uzun bir süre boşluğa düşersiniz. Kendi hayatınızı düşünürsünüz, kitapla karşılaştırırsınız. Kitabı okurken bir anda kendinizi ağlıyor bulabilirsiniz. En azından ben öyleyim. Kitaplarını hep duraksayarak okuyorum çünkü bazı olayları ve duyguları sindirmem gerekiyor devam edebilmem için. Bu kitap da öyleydi. Bitirdikten sonra “bir insan bunca acıyı nasıl kaldırır” diye sorgularken buldum kendimi. İşin kötüsü “neyse zaten kurgu” diyip de geçemedim. Çünkü bu kitap yaşanmış bir olay üzerine kurgulanmış. Bir yerlerde insanlar bu kitabı yaşamış ve bunu bilmek çok acı. Bahsi geçen yer Leningrad ve bunca acının yaşandığı olay Leningrad Kuşatması. 872 gün boyunca süren, karadan hiçbir bağlantısı kalmayan, II. Dünya Savaşı’nın en kanlı kuşatmalarından. Kitabı bitirdikten sonra bilmeyenlerin araştırmasını öneririm. Yaşananların fotoğraflarını görebilirsiniz ki bu kitapta anlatılan olayları daha etkileyici kılıyor. Gelgelelim bunca olayın kitapla alakasına; bu alakayı söylemek spoiler’a girer o yüzden kısaca konusunu anlatacağım. Bir aile düşünün birbirini tanımıyor. bir arada yaşamışlar ama tek ortak bağları ailedeki baba. Bu adama duydukları sevgi ortak ve onları yakınlaştırmaya çalışan hep babaları olmuş. Bir gün bu bağ da kopma noktasına geliyor. Çünkü babaları kalp krizi geçiriyor ve ölümün eşiğinde. Babaları iki kız kardeş ve annenin hep daha yakın olmasını istiyor ama bu ölümüne kadar mümkün olmuyor. İki kız ve annelerinin ortak geçirdiği tek zaman annelerinin onlara masal anlattığı zaman. Babalarının son isteği de bu oluyor. Kızların masalın tamamını bilmelerini ve annelerine anlattırmalarını istiyor. Burdan sonra işler değişiyor çünkü annelerinin anlattığı gerçekten de bir masal mı? Kitabı okudukça iki kız kardeşle birlikte siz de bunu çözmeye çalışacaksınız. Keyifli okumalar dilerim

Kış BahçesiKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20164,899 okunma

·

321 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Buket Acar