Zülfü Livaneli, Türkiye’nin ve hatta dünyanın son dönemlerindeki en büyük problemlerinden olan mülteci meselesine eğiliyor. Kitabın son kısmında bulunan söyleşide yazarın ajitasyon yapmayı sevmediğinden bahsediliyor olsa da kitapta gayet ajitasyon yapılmış.Şahsi düşüncem bu Ortadoğu ülkelerinde en azından erkeklerin kalıp mücadelelerini sürdürmeleri gerekir.Bayramda memleketlerine dönen Suriyelilerin orada kalmayıp tekrar geri dönmelerinin tek sebebinin savaş olmadığı aşikar.Çok kapsamlı ve geniş bir konu.Sadece “Savaş var.Buna mecburlar.Empati yapıp onları anlamalıyız” duygusallığıyla bakılacak ve çözülecek kadar sığ bir mesele değil. Kitaba tekrar dönersek kitapta geçen “suriyeliler kalabiliyor ama afganlar kalamıyor “ ve avukatın söylediği “kadın orada büyük ihtimalle öldürülür”derken ne anlatılmak istendiğini anlamadım.Türkiye sınırlarının şu anda yol geçen hanından bir farkı yok.Afganlar içeri kaçak yollarla girip herhangi bir suça karışmadıkları sürece sınır dışı edilmiyorlar.Bu yönüyle anlatının gerçeklikten uzak olduğunu düşünüyorum. Olaylara tek taraflı bakan duygusal yönü ağır basan bir kitap olsa bile akıcı ve okuması rahat bir kitaptı.

Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202127bin okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Onur