Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Kadının İslam inkılâbı içindeki yerini şeriatın sınırları çizer" diyen Necip Fazıl bu inkılâbın kadınlarının, "cihanın en zarif ve cazibeli kadınları" olacağını söyler. Onlar şeriatın "örtmeğe mecbursun" dedikleri her noktalarını örtecekler ve "örtmeğe mecbur değilsin" dediği hiçbir noktalarını örtmeyeceklerdir. "İslami inkılâbın kadınlarından yüzde yüz İslami çerçeve içinde ve bilhassa kendi cinsini yetiştiricilik vazifesiyle muallim, doktor, hasta bakıcı, muharrir, sanatçı, âlim, kâşif çıkacak ve bilhassa fahişe çıkmayacak, bar artisti çıkmayacak, sarhoş şarkıcı çıkmayacak, göbek atıcı çıkmayacak ve nihayet başı boş işçi ve memur yaftası altında cinsiyetini azmanlığa götürmüş pis ve yırtık nevilerinden hiçbiri çıkmayacaktır." der. Necip Fazıl Tanzimat'a ve Kemalizm'in kadınlarına olan nefretini ifade eder. Eşitlik peşinde koşan kadın, onun gözünde "kadınlıktan çıkmıştır". Cumhuriyetin 50. yılında kaleme aldığı Türkiye Manzaraları kitabında kadınlarla ilgili bölümde: "Bugün güya gasp edilmiş haklarını kendisine verdiği için herkesten fazla devrimci geçinen Türk kadını bilmelidir ki, aynı devrim kendisine de kadınlığını kaybettirmiştir." der. Necip Fazıl her zaman geçmişin kutsal değerlerini korumayı vaaz eder. Korunması gereken değerlerden biri de hâkim erkekliktir: "Devrim dedikleri hadisenin ruhları bomboş bırakması yüzünden meydana gelen afet! Artık susuz insana gaz içerek nefsini tatminden başka yol kalmamakta. Hâkim erkeklik yerine, mahkûm takallüs geçmektedir. Kadın bir fikirdir; erkekte fatihlik sembolüdür, İslamiyet'te de bu bakımdan, yani öz mahiyeti bakımından değerce büyüktür. Kadının erkek üzerinde rolü de Allah'a erme yolunda yardımcıdır."
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.