Arkadaşlık, Aldatma, Tek Eşlilik, Çok Eşlilik… Bazı Sorular…
Bu videoyu görünce (Uraz Kaygılaroğlu-Nesrin Cavadzade ve diğer bazı ünlüler) aklıma bazı sorular ve bazı durumlar geldi. Eğer partnerler varsa böyle durumları aldatma olarak değerlendirebilir miyiz? Böyle durumlarda 3. kişinin konumundan ne anlaşılmalı? Aldatmanın sınırı ya da tanımı nasıl olmalı? Ya da böyle bir tanım olabilir mi? Bazı arkadaşlıkların, kankalıkların sonucunda sevgililik, evlilik gibi durumların olduğunu gördüğümüze/bildiğimize göre; arkadaşlık, kankalık vs. gibi durumlarda sınır nasıl olmalı? Ya da sınır olmalı mı? Aldatma ya da aldatma benzeri durumların olduğunu kabul edersek, bu durumu ortamdaki bazı parametrelere (alkol, uyuşturucu vs.) mi atfetmeliyiz? (Her şeyin sorumlusu bu parametreler mi? :) )Yani bazı parametreler bizim “olmayan” kişiliğimizi mi ortaya çıkarıyor? Burada sorumlu olan bu bazı parametreler mi? Aldatma gibi bir durumun var olduğunu kabul edersek, eşcinsel erkekle yakınlaşmaları (cinsel birleşme vs. nasıl olur diyebilirsiniz, bağlama göre herkes her şey olabiliyor; biseksüel, eşcinsel, heteroseksüel vs.) olan bir kızın durumu sevgilisi açısından aldatma olarak değerlendirilmeli mi? Ya da tam tersi? Klasik olarak sorulan bir kız ile bir erkek arkadaş olabilir mi sorusuna eşcinsel erkekle bir kız, arkadaş - ya da tersi- olabilir mi? Ya da bunun sınırı da (eğer bir sınır koyarsak) heteroseksüel bireylerle benzer bir sınırda mı olmalı? İnsanların hepsinin tek eşli olduğuna dair evrensel bir yargıda bulunabilir miyiz? Yoksa bazı insanlar -bağlama göre- tek eşli veya çok eşli olabilir mi? Ya da bu kavramlar (tek eşlilik, çok eşlilik, sadakat, aldatma) da artık gündelik yaşantımızdaki bazı sorulara cevap vermiyor mu? İnsanın ruhsal organizması bu tür evrensel çıkarımlara nasıl bakıyor? Bu sorularla beraber kaygımız biraz artmış olabilir :) Eğer artıyorsa da bu durum normal olarak değerlendirilmelidir, çünkü çağımız boşuna “kaygı çağı” olarak adlandırılmıyor! :) “İki kişiden ancak arkadaş olur; çift üç kişiden oluşur." “Adam Phillips- Tekeşlilik: Sadakat ve İhanet Üzerine Aforizmalar” ve “Alain de Botton- Cinselliğe Nasıl Farklı Yaklaşırız” kitaplarını öneririm :)
-Çağrı ÖZPOLAT, 01.07.2023
·
604 views
Bildiğim kadarıyla insanın evrim sürecinde kuzenleri olan gorillerde haremler var. Şempanzeler de öyle. İnsanlarda hem haremler, hem tek eşlilik var. Bu konuya 2 farklı teori sunuyorlar. Kadının cinselliğinin gizli olması yani yumurtlama zamanını bildiren bir renklenme veya koku gibi işaretler vermemesi nedeniyle 1. Teori Baba evde teorisi. Bu teoriye göre kadının yumurtlama zamanı bilinmediği için erkek yuvadan uzaklaşamaz çünkü uzaklaşırsa eşini bir başka erkek dölleyebilir ve başkasının genetik mirasına bakıcılık yapar. Bu nedenle erkeğin sürekli eşinin yanında olması ve yavru bakımına yardımcı olması gerekir. 2. Teori çoklu baba teorisine göre ise gizli yumurtlamanın kadının birden çok seks partnerine erişmesini ve birden çok erkeğin söz konusu çocukların babası olup olmadıklarından şüphe duymasını sağlamak üzere evrildiğini savunur. Bugün artık bebeğin babasının tespiti mümkün olduğuna göre insan cinselliğinin evrimi yerine bugüne odaklanırsak. Tek eşlilik eğer ki yavru varsa zorunlu bir gereksinim. İlkel insanlarla alakalı okuduğum kadarıyla yaşanan cinayet ve yaralamaların çoğu aldatmaktan kaynaklanıyor ve bu durum bugün hala böyle. Sonuçta evlilik denen kurum aslında karşılıklı cinsel ilişki sözü verme gibi bir kavram toplum içerisinde. Bu bakımdan cinsel her faaliyet aldatma olarak değerlendirilebilir. Çünkü karşılıklı bireyler arası antlaşma var. Vücudumuz üzerinde hak sahibi oluyor eşimiz. Aldatmak bir bakımdan da bu antlaşmayı yırtıp atmak öteki bireyin toplumsal bir geçerliliği olmadığını ima etmek gibi kavramlar barındırıyor. Bu ise düpedüz kişilik haklarına tecavüz etmek demek. Sonuç olarak evli bir kişi hangi cinsel yönelime sahip olursa olsun eşinin bilgisi ve izni olmadan gerçekleştireceği tüm cinsel eylemler aldatma olarak değerlendirilmeli. Belki bunun tek istisnası bireyin kendi kendini tatmin etmesi olabilir. Bilgilerin çoğunluğu bu kitaptan 
İnsan Cinselliğinin Evrimi.
-Evrimsel biyoloji/psikoloji anlatımlarını çok ataerkil buluyorum.
-Evlilik şirketsel birleşme durumuna katılıyorum.
-Bir kişinin tek eşli olup olmamasını kişinin ruhsal organizasyonu belirliyor diyebiliriz.
-Farklı biriyle yapılan tek cinsel eylemi sadakatsizlik olarak da değerlendirenler var.
# Öneri ve Katkı için teşekkürler 🙏
Yalnızca evrimsel biyoloji/psikoloji değil, din anlatımlarının da hemen hemen tamamı ataerkil. Mesela Tefsir yazarı olan kadınların sadece isimleri tek cümleyle fakülte derslerinde tek sefere mahsus geçiyor. Ne eserleri ne de haklarında ufacık bilgi var. Buna karşılık geçmiş İslam tarihindeki tüm yorumcular erkek. Kadınlara özel ilmihal adı altında kitapları bile erkekler yazıyor. İlim-bilim alanında daha zengin/adaletli bir literatür için her iki cinsin de fikrini, eserini çokça görürüz dilerim :)
Felsefe Tarihi de benzer, katkı için teşekkür ederim 🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.