Gönderi

İki harb arasında kıta Avrupası, 200 yıldır monarşilerin otoritesini yıkarak verdiği mücadeleyi, tarihî oluşumunu, aslında çok da eski olmayan geleneğini reddetmektedir. Maalesef diktatörlükler dönemi başlamıştır. Böyle bir yapı içerisinde Türkiye'nin, yani o zamanki Kemalist Cumhuriyet'in tek partili rejimi yaşamasına rağmen, bu totaliter yapıya zihnen ve kurumsal olarak girmediğini belirtmek gerekir. Mesela cemiyet içinde farklı fikirler konuşulabiliyor, ayrıca CHP milletvekilleri öğleden sonraki meclis oturumundan evvel, sabah aynı salonda grup toplantılarında farklı fikirler etrafında münakaşa edebiliyordu. Polis rejimi hâkimdi, lâkin din konusunda Kemalizm hassas noktaları aşmayacak kadar temkinliydi.
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.