Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

211 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Babalık, Babasızlık, ve Efsanelerin Unutulmaz Gücü
*SPOİLER İÇERİR* Bitirir Bitirmez İlk Düşüncelerim: Kitabın sonunda Cem bey o kuyuya düşüp hayatını kaydetmesi öğrenmemiz, romandaki tüm sorunlarının temsilcisidir. Eğer kitap baba oğul boğuşurken çocuğun un babasının elindeki tabancayı almaya çalışırken bitmiş olsaydı okura öyle bir merak sarardı ki ve öyle bir düşündürürdü ki herkes sürekli bu kitabı konuşuyor olurdu. Ve bunu yapabilecek cesarete sahip olan bir yazara o kadar fazla saygı duyardım ki, fakat maalesef kitabın sonunda 3. kısmında ne olup bittiğini öğreniyoruz. Kırmızı başlı kadının en büyük sorunları bundan kaynaklanıyor Yazar okuru bazen aptal yerine koyuyor. Kendimiz normalde yapmamız gereken bağlantıları kitap bizim adımıza yapıyor. Mesela sürekli Oidipus ve Sührab'ın hikayesini vurgulaması sürekli ana kahramanının ve kahramanının oğlunun babasızlıklarına ilişkilendirmesi biraz basit ve gereksiz geldi. Bazen bu tarz belli olan şeyleri vurgulamak ve hatırlatmak, beklenmedik olayların daha derine işlemesini ve okuru daha fazla etkilemesini sağlıyor. Misal, kitabın sonlarına doğru Serhat bey (Cem'in oğlu) ve Cem bey kuyuya doğru yürürken Serhat beyin kimliğini, Kırmızı Saçlı Kadın'ın bir genç arkadaşı ve Cem'in rehberi olması, vurgulayarak aslında ufak bir imada bulunuyor. Fakat bazen de bu tarz vurgulamaları öylesine yapıyormuş gibi geliyor, sanki zekamıza ve dikkatimize güvenmiyormuş yazar. Cem bey Kendi babası hakkında düşünürken bunu çok yapıyor monolog şeklinde. Mesela sürekli kendini ve babasını Oidipus ve Rüstem'e benzetiyor. Kitabın ana fikri olan bu benzetmeyi defalarca yüzümüze vuruyor, tıpkı çocuğunu karşıdan karşıya geçiren bir annenin yaptığı gibi okurun elinden tutuyor, kitabın türlü metaforlarından geçirmeye çalışıyor. Kitabı ama bunun dışında çok beğendim. Orhan Pamuk'un dikkatli ve ayrıntılı yazı tarzı hikayenin bazı noktalarda ağır ağır ilerlemesine sebep oluyor ve bundan dolayı ne zaman bir olay meydana gelirse hemen heyecana kapılıp, ne olacağını öğrenmek için daha hızlı okumaya hatta kelime ve cümle atlamaya başlardım. Fakat neredeyse hiçbir kelimenin lüzumsuz yere kullanıldığını düşünmüyorum. Bütün o gereksiz zannettiğimiz detayler aslında fazlasıyla önemli ve hikayeye bir katkı sağladı. Ayrıca hikaye tam bir antik çağlardan gelen bir efsane gibi, yani temel ama oldukça etkili fikirler ve konulardan ibaret. Eski dünyanın her yerinde böyle menkıbeler ve efsaneler bulunmakta ve kitabın bu tarz hikayeleri emüle etmeye çalıştığı oldukça net. Sonunda zengin, kudretli ve hatta elinde silahı olan bir baba, kendi çocuğu tarafından öldürülüyor. Bu evlat da babasını öldürmek ve yıllarca babasının yokluğunun yarattığı mücadeleye maruz bırakılmanın intikamını almak için kimliğini gizliyor. Bunlar eski çağların öyküleri fakat yazarın ağdalı cümleleri, detaylı anlatım tarzı ve günümüzde geçmesiyle birlikte derin işleyen ve çok özel bir etki yarattı. Efsanevi ve mitsi bir hikayeye şimdiye kadar bu kabiliyetle yapıldığını görmediğim şekilde somutluk ve gerçeklik kattı. Son bir eliştirem var: bu kitaptaki çoğu kadın karakter gerçekçiliğe ve herhangi bir derinliğe sahip değildir. Kitabın adı Kırmızı Saçlı Kadın olsa da en sempatik kadın karakter Cem'in karısı, Ayşe. Çocuksuzluğun bir evliliği nasıl etkileyebileceği ve ana kahramanımızın babalıkla sorunlarını (hem babasızlık hem de baba olmamanın) nasıl karşıladığı ve kocasına sadece destek değil, ona dostluk ve yoldaşlık etmesi etkileyiciydi. Lakin onun düşüncelerini hiç öğreniyoruz. Anne olamamak, özellikle sebebi kendisi olması, çok ağır bir pişmanlık ve suçluluk duygusu yaratmalıdır. Bundan hiç bahsetmiyorlar. Bunu geç, Cem'in annesinden de çok az bahsediliyor. Yakınlaştıkları anlatılıyor fakat Cem'in babası onları terk edince, annesinin Cem'e nasıl baktığı, ona nasıl hem annelik hem de babalık yaptığını (çünkü ister istemez tek bir ebeveyn varken hem anne hem de baba rolünü almak zorunda kalıyor) hiçbir şekilde bahsedilmiyor. Tam ziyade kadının duygularından, özellikle ağlamasından, hep bahsediyor kitap. Sırf kadınlara destek olsun diye demiyorum bunu fakat genel olarak edebiyattan eksik bir şey, özellikle bir annenin görevi ne olması gerektiği hakkında.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,3bin okunma
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.