Gönderi

Yoksulluğun simgesi olarak, bir fakirin sofra­sında şarap yerine su bulunurdu. Milyonerler ve milyoner­lerin dulları, yoksul yaşamaya yönelik gerçek bir tutkuya kapıldılar; genel direktörler yatakları yapıyor, özel banka­cılar ortalığı elektrik süpürgesiyle süpürüyor, büyük sana­yiciler yemek salonunda sofrayı hazırlıyor, üst düzey yöne­ticiler patates soyuyor, multimilyonerlerin dulları yemek pişiriyor ve bulaşıkları yıkıyor, petrol şeyhleri ve tanker devleri çimleri biçiyor, otları ayıklıyor, toprağı belliyor, tes­tere, çekiç, rende kullanıyor, boya yapıyor ve bunun karşı­lığında da muazzam paralar ödüyorlardı. Hiç sorun çık­mıyor değildi, çünkü normalde köylülerin gördüğü hiz­metleri şimdi konuklar yerine getiriyordu, bu sırada gü­lümsüyor, gülüyor, kendi kendine şarkılar söylüyor, se­ vinçle haykırıyor, höykürüyor ve kıkırdıyorlardı; bu bir fe­laketti, halbuki kaplıca ve köy ekonomik bir bütünlük oluşturmuştu.
·
34 views
Esra Çakır okurunun profil resmi
Üst düzey zenginler fakirlerin hayatını deneyimlemek için -yine- servet harcadılar!!!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.