Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Sanatın benzersizliği,Yeni Hedonizm ve Lord Henry'in aforizmaları
Sanat nedir? Gerçeklerin tamamıyla esere yansıması mı? Buna sanat eseri denir mi? Sanat yaşamı ve tabiatı kendi hislerinin süzgecinden geçirip yansıtması mı? Yoksa tamamıyla onun soyut dünyasının yansıması mı? Evet,sorularla başladığım bir inceleme oldu.Zira kitabı okurken size sürekli sorular sordurur.Ruh denilen şey var mıdır? Var ise nasıl tezahür eder yaşama,insanın eylemlerinde baskın olan hangisi beden mi ruh mu? ve Gençlik! Genç olmak demek bedenin en zinde olduğu zamanlar,aynı zamanda yaşamda uzun bir yolun vardır.Aynı zamanda gençlik diri,zinde olup yaşamın tadına vardığın yegane zaman.Bu çok değerli ,aynı zamanda kısa süren bir süreç.Bitmeye başladığında ise gelen bunalımlar,yaşamının önünde uzun ve hiç bitmeyecek görünen yol bir süre kısalır.İnsanın trajedilerinden biri budur gençliğinin o kadar uzun sürmemesi.Wilde'in kitabı size tüm bunları sordurur.Aynı zamanda güzelliğine ve gençliğine düşkün,bunları kaybetmemek adına yapabileceklerinde bir sınır olmayan Dorian Gray ile onun esnetiğe,güzel olan her şeye düşkün yaşam tarzı ile,gençliğe,güzelliğe olan takıntısı,yaşamına girenlerin onun çekiciliğine aldanıp mahvalarına yol açacak kadar ona saplantılı hale gelmesi,işlenen cinayetler,diğer yanda sanatın tüm güzelliği vardır.Eserin başlangıcında İran peykesine oturmuş Lord Henry ve arkadaşı Basil'i görürüz. Daha başlangıçtan itibaren Henry karakterinin baskınlığı ve onun diğer insanlardan farklı şekillerde olayları yorumladığını,yaşam hakkında diğer insanların kanıksadığı düşünceleri değil kendine ait düşünceleri olduğunu görürüz.Onun yeni Hedonizm dediği felsefesi.Basil'in hayran olduğu genç ve son derece yakışıklı Dorian Gray'i etkileyecektir onun düşünceleri.Henry gençliğin muazzam ama aynı zamanda kısa süre bir insanlık hali olduğunu,insanın gençken yaşamın ona sunduğu güzellikleri ve hazları doyasıya yaşaması gerektiğini söyler.Aynı zamanda Dorian'ın harikulede yakışıklığının yaşlanmaya başladıkça sönüp gitmesinin kahredeci olduğunu söyler.Basil Dorian'nın portesini yapıyordur ve Henry'nin bu sözleri Dorian'da büyük etki yapar.Bundan sonra portre biter ve Henry'in sözleriyle bir tür farkındalığa ulaşan Dorian'nın portresi harika olmuş aynı zamanda çehresinde bir şeyler değişmiştir.Gençliğine ve güzelliğine verdiği büyük önemi,onun bir saplantısını ortaya çıkaran Henry sayesinde Dorian portrenin sonsuza kadar genç ve güzel kalacağını kendisinin ise yaşlanıp güzelliğinin biteceğini bunun katlanılmaz olduğunu düşünür.Bir tür ters etki ister portre yaş alsın,o yaş alıp soldukça kendisi hala genç ve güzel kalsın.Lord Henry manifülatif bir karakter.Baştan beri Dorian onun için bir deney malzemesi.Onu kendi yeni hedonizm dediği felsefesi ile yetiştirdi ona kendi düşüncelerini verdi.Dorian Henry'nin hedonizmi sayesinde yaşamın zevklerinden nasiplendi,sanat,tüm güzellikler.Henry ruhun varlığına asla inanmaz.Ona göre kokladığımız bir çiçeğin kokusu hücrelerimizde etki yapar.Şairlerin sıklıkla konu edindiği çiçeğin kokusunun veya tabiatın güzelliğinin ruha etkisi söz konusu değildir.Sanat ve tabiatın tüm güzelliklerini duyu organlarımızla,bedenimizle alırız.Ruh ise söz konusu değil.Dorian ise ruh ve beden aynı mı?Ruhunda atomları var mı diye sorgular? Bu ikisi birbirine girift ve ayrılmaz bir ikili mi? Evet bunlar felsefenin konuları .Felsefenin iki alt disiplini olan esnetik,ontoloji ve etikte Henry ve Dorian'ın sorduğu sorular yüzyıllardır filozoflarında sorduğu temel sorulardır.Henry karakteri ruh kavramını reddettiği için bedensel olarak sanatın ve tabiatın güzellilkerini algılar bu onu ruh kavramının insana baskıladığı düşünen vicdandan yoksun bırakır.Zaten Henry vicdanıda insanın yapaylığına bağlı kılar.Lord Henry Wotton karakteri en ilgi çekici karakter.Bu arada onun Ömer Hayyam'a atıfta bulunmasını sevdim( Ben de pek severim Hayyam'ı).Onu roman boyunca Dorian'nın mentoru olarak görürüz.Aynı zamanda ayaklı aforizma kitabıdır.Kitap boyunca söylediği hemen hemen bir aforizmadır.Oldukça nüktedan,muzur bir karaktere sahip.Onun bu özellikleri okuyucu nezdinde onu romanın en çekici karakteri yapıyor.Dorian hedonistik hayat tarzı,sanatı ve güzellikleri yaşamının merkezine almasıyla Henry'nin yaşam tarzını benimsemiştir.Sibly Vane'e aşık olur bu sırada.Sibly Shakespeare oyunları oynayan bir tiyatro oyuncusu.Onu Juliet'i oynarken görür ilk ve sonra diğer karakterler.Sibly aynı zamanda enfes bir güzelliği vardır.Dorian'nın sanata ve güzelliğe düşkün tabiatı göze alındığında ona aşık olması tesadüf olmaz.Aynı zamanda Sibly oyunun aşkının daha mühim olduğuna karar verip yanlış oynayarak Dorian'ı Henry ve Basil karşısında küçük düşürür.Sanatın kutsallığına bağlılığı ve bencilliği Sibly terk etmesine ve sonra yaşanacak olan trajedilere bir hazırlıktır.Sibly Dorian'a beyaz atlı prens olarak hitap eder,onu bir kurtarıcı olarak görür adeta.Bu zamanlara bile sirayet eden son derece üzücü bir durum olan beyaz adlı prens sendromunu yaşamaktadır.Kadınların erkekleri bir kurtarıcı olarak gördüğü zamanları hala arkamızda bırakamamız çok üzücü,Belki eserden biraz uzaklaştım lakin kadınların kurtarıcı beklemeye lüzumu yoktur,her güçlü kadın kendi kurtarıcısı olur.Esere dönersek Wilde Sibly'in Dorian'a duyduğu aşk ve annesinin makul olma ihtarlarına kulak asmayıp tutkularının peşinden sürüklenmesine izin verir.Kitapta sorulan diğer önemli husus insanlar isteklerine gem vurur.Peki gem vurulan istekler insanın tabiatı için faydalı mı?Henry'nin Dorian'a hediye ettiği kitap onu daha da değiştirecektir.Tüm iptidai istekler birer kıyafet,tarihi kişilikler olarak gözlerini önüne gelir.Kelimeler bile biçim değiştirir kitapta,girift,arkaik olurlar.Dorian ruhunu kaybettikçe portre güzelliğini yitirir,portre güzelliğini yitirdikçe Dorian genç kalır.Eşyalar ve insan ruhu arasındaki bağlantı sürreal gelir.Evet ama eseri okudukça anlarsınız habisliğin insanı tükettiğini aynı zamanda Wilde'in insan ruhuna bakış açısını.Edebiyat hakkında da kuramlar vardır. Şair şiirlerini yazarken soyut dünyasından mı beslenir? Roman karakterlerini okuduğumuzda onların bie şekilde tanıdık bulmamız,bunu ben de yaşadım hissi? Bu karakter adeta bizim ilk atalarımız gibi olurlar.Peki neden böyle hissederiz? Sanata ,ruha,bedene dair pek çok soru sorarız.Bir yandan gelen cinayetler, muhteşem portrenin Dorian 'nın hedonistik yaşam tarzıyla sefil bir hale dönüşmesi.Genç kalan ama ruhu korkunç bir hale gelen Dorian .Kitabın en sevdiğim kısmı Dorian'nın bir tür maymun iştahlılıkla tüm disiplinlere,sanatlara merak sarıp,hazzı ve merakı bitince onları bırakması.Bu aşamada biz de onun mücevher,müzik,işlemeler,tablolarla ilgili merakıyla beraber okuduğu ilginç metinleri görürüz.Wilde çay içilen porselenden,gaz lambasının zümrüt süslemesine kadar harika tasvirler sunmuş okuyucusuna.Lord Henry'nin aforizmaları,Dorian'ın esnetik ve sanatın tüm güzellikleriyle örülü yaşamı okuyucu sorular sorduran aynı zamanda keyifli ve gerilim dolu yolculuğa çıkarır.Kitabın son kısımlarında yer alan Gladsy karakterine bayıldım oldukça havalı bir karakter.Dorian gençlik ve güzellik için ruhununun habisliğne izin veren bu yolda karşılaştığı herkesin mahvına yol açan biri.Bir yanda güzelliği ve tabiatın harikalığını,sanatın baştan çıkarıcılığını temsil eder.Diğer yandan bencil,habis,kötücül insanı.Bedeni güzel kaldıkça ruhu çürümeye başlar.Zıtlıkları terkibi kült bir karakter.Sanatı ve insan ruhunu sorguladığımız her tasviri ile sanatı takdir etmemizi sağlayan bir kitap Dorian Gray.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,6bin okunma
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.