Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Güvenmek
Güvenmek ne güzel, ne saf, ne kocaman bir duygu... Ve çocukluğa ne kadar yakışıyor. Sonra "güvenmek", kabuğuyla oynaya oynaya hep kanattığım bir yaraya döndü. Yıllar geçti gitti. Zamanla yaralarımın kabuklarının kendiliğinden düşmeleri gerektiğini anladım. Ve o yaraların geride bıraktığı izlere bakmayı da bırakmam gerektiğini. Derken, o izlere de alıştım. Herkes gibi. Hepimiz gibi. Kolumdaki aşı, dizlerimdeki sinek ısırıklarının izi gibi bir şey oldu... Bazen böyle, bir an, "Korkma, ben varım," diyenlerin bir kısmına bütün kalbimle inandım. Küçük küçük ışıklar yandı kalp bahçemde. Ama sonra herkesin kendi hikâyesinde bir başına olduğunu, herkesin çok korktuğunu, "Korkma, ben varım," cümlesinin "Korkuyorum, elimi bırakma," anlamına da geldiğini fark ettim. Küçük kalp ışıklarını sessizce kapattım. Korktum ama yine de yaşadım. Korka korka yaşadım. Korka korka sevdim, inandım. Kırıldım, kırdım, 'bir daha asla' dedim ama yine sevdim. Güvenmek zor iş... Güvenmek pek güzel iş... Korkmamak için birine değil, kendine güvenmeli insan. O cılız sevinç ışıkları kalpte değil, insanın omzunda, saçlarında, tepesinde yanmalı. Bazen çok zor... Zor ama kendi öyküsünün kahramanıdır kendine güvenen insan....
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.