Günümüz toplumunda, iddialarını destekleyecek gerekli öze sahip olmadan, kendilerini güvenle "seçkin" olarak yaftalayan kişilerle sık sık karşılaşıyoruz. Kendine güven ve hırs takdire şayan özellikler olsa da, gerçek mükemmellik ile içi boş kendini ilan etme arasında önemli bir ayrım vardır. Seçkin statüleriyle,var olan parasıyla övünen, kendilerini böyle ilan ederek diğerlerinden üstün olacaklarına inanan kişilere rastlamak alışılmadık bir durum değildir. Ancak bu bakış açısı, gerçek mükemmelliğin kendini ilan etme yoluyla değil,insanlık , tutarlı çaba, sürekli büyüme ve somut başarılarla elde edildiğini kabul etmekte başarısız olur.Gerçek mükemmellik, alçakgönüllülük, bilgiye susamışlık ve hem başarılardan hem de başarısızlıklardan ders almaya istekli olmayı gerektiren, devam eden bir yolculuktur. Beceri geliştirmek, kişinin ufkunu genişletmek ve zanaatını geliştirmek için zaman ve çaba harcamayı içerir.Kendini beğenmiş seçkinciliğin yanıltıcı ve sığ olabildiği bir dünyada, oyundaki paradoksu anlamak hayati önem taşır. Gerçek mükemmellik, içi boş iddiaların ötesine geçer ve özveri, sıkı çalışma ve sürekli büyüme arayışı gerektirir. Odak noktamızı kendini ilan etmekten öze kaydırarak, gerçek ustalığa değer veren ve bireyleri tam potansiyellerine ulaşmaları için güçlendiren bir toplum geliştirebiliriz. Örnek teşkil eden, değişime ilham veren ve mükemmelliğin gerçek özünü somutlaştıranları kutlayalım.
Unutmayın, büyüklüğü tanımlayan elitizmin aleni beyanı değil, istisnai bireyleri gerçekten ayırt eden kişisel büyüme ve insanlığı olumlu yönde etkileyebilme arayışıdır.