Dikkat spoiler içerir. Ali, annesi Münevver ile Karadeniz'in bir köyünde sessiz ve sakin bir şekilde toprağı işleyerek yaşayan bir gençtir. Akrabasının kızı Fadime'ye aşıktır ama muhtar Mimaroğlu Süleyman'ın oğlu Kemal ona laf attı diye herkesin ortasında dövmüştür. Annesi Fadime'yi okumuş birine vereceğini söyleyince, Ali de kendi annesini ikna ederek okumaya kaldığı yerden devam eder. Ve lise diplomasını aldığında Fadime'den beklediği tepkiyi alamaz. Bu arada annesi Fadime'yi başlık parası için Rıza diye birine verir. Ali seçimle muhtar olur ve köye yol ile köprü yapmaya başlar. Ama Rıza ve arkadaşı köprüyü Süleyman'ın isteği ile havaya uçurur ve Ali'ye de vurup bayıltır. Mimaroğlu etrafa dedikodu yayar ve insanlar Ali'den şüphelenir. Ali de annesini alıp İstanbul'a göçer. Burada Korkmaz diye biri ile tanışır. O vakte kadar namazını aksatmayan Ali, onunla tanıştıktan sonra boşlamaya başlar. Korkmaz komünisttir ve düzeni yıkacağını iddia eder. Ali, onun vasıtasıyla İlhan adında bir avukatın yanında çalışmaya başlar. Bu arada Çukurova Hakkında sahte Kitaplar yazan yazarlar, karılarını kumara gönderen sosyalist gazeteciler ve daha pek çok şey görür. Bir dosya kaybolur. İlhan Ali'den şüphelenir. Korkmaz ona sorar ama hayır yanıtı alır. Korkmaz Ali'yi kaçırır ama Ali arabadan atlar. Kemikleri kırılmıştır. İlhan kaçmak zorunda kalır. Daha önce doktor Ahmet ile görüşüp tekrar hidayete eren Ali, daha da çık çalışıp kaymakam olur ve köye döner. Fadime sayesinde ihbarlar üzerine Mimaroğlu ve ekibinin bölücü faaliyetleri ortaya çıkmış ve hepsi yakalanmıştır. Rıza da çatışmada ölmüştür. Acaba Münevver hanım oğlunun mürüvvetini görebilecek midir? Bundan sonra neler olacaktır? Solcular ne planlanmaktadır? Sıkılmadan okunan bir roman.

Boşlukta YürümekYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2007103 okunma

77 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Serdar Poirot