Ben nasıl bir kitap okudum
Öteki Şeylerin Tarihi bir kahve sohbeti. Tarih, kültür, etimoloji, atasözleri, deyimler derken bir bilgini karşıma almış, hayranlıkla dinlercesine geçen vakitlerdeydim.
Sevgili Sema Soykan'ın kalemine bir kez daha hayran kaldım.
Sohbet daldan dala bir güzellikte yalnız ustalıkla işelenen bağlantılara sahip. Derin bir araştırmanın ürünü olduğu baştan sona kendini belli ediyor. Kullanılan dilin akıcılığı ve samimiyeti, verilen örneklerin çarpıcılığı ile işlenen konuların akılda kalıcılığı arttırılmış. Yazarın fikir beyanında bulunduğu noktalarda ise kendimi hep onay verirken buldum. Bu da bir başka güzel noktaydı.
Kahve tutkunu olduğumdan, kahveye dair bilgilerle, gönlümü fethederek başladı kitap. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı vardır deriz ya, hikayesini yeni öğrendim. Yüreğime işledi.
Kelimelerin kökenleri hep ilgimi çekmiştir. Tam bir etimoloji şöleniydi. Misinanın, İtalya'nın Messinai şehrinden, Fayansın Faenza şehrinden geldiği kimin aklına gelir? Hamburgerin de "Hamburg'a ait" anlamında olduğunu hiç düşünmezdim.
Vayyy beeee diyeceğim çoklu bir pencereden daha neler neler öğrendim.
Ortaçağda Katolik çiftçiler zararlılardan korunmak için dua edince, uğurböceklerinin zararlı böcekleri yok ettiği görülmüş ve uğurlu sayılmış. Yedi rakamının uğurlu sayılması da uğurböceklerinde çoğunlukla 7 siyah benek olmasındanmış.
1959 yılında İstanbulda artan sineklerden kurtulmak için sinek avı seferberliği yapmışız. Sinek avlamak deyimi o günlerden kalmış.
Ölülerimizin ardından helvayı kavurmamızdaki amaç, yoğun kokusunun çevreye dağılması ile, o evde cenaze olduğunu duyurmakmış.
Öğrendiklerimin yanında sorguladıklarım da vardı elbet. Sömürgeciliğe, kapitalizme bir kez daha lanet okuyarak okuduğum satırlar da.
Arkakapakta "Bilgi sevenler için hazırlanmış sıra dışı bir kitap." denilmiş. Harika bir tabir.
Mutlaka okunması gerekenlerden.
Her Ay Okuyanlar Kulübü
··
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.