Başının üstünde kuşlar ötüyordu. Karaahmetli köyünün kuşları. Ötede Bulak suyu, şırıl şırıl Bulak suyu. Uzandı. Dal galandı, omuzundan çiftesini çıkardı. Toprağa verdi kendini.
Serinliği, ıslak toprağın serinliğini duyuyordu. Dayanılmaz bir rahatlık vardı içinde. Demek bir haftası kalmıştı. Özlediği hayata, anasıyla, Aliyeyle, Mastanı düşünmeden yaşayaca ğı bir hayata bir hafta kalmıştı. İş anasının kalkıp dirilme ..
sine bağlıydı artık..
(S:209)