Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Yine çok sevdiğim bir kitap ve yine doğru düzgün yorum yapamayan ben:)
"Son ana kadar ümit etmekten vazgeçmezmiş meğer insan. Tüm ümitlerin tükendiği bir an ise mutlaka gelirmiş" Tıpkı Hüseyin amcanın çaresiz kalışı gibi. "Sen hangi aralıklarla güneş tutulması gerçekleşir bilir misin? Ben söyleyeyim sevgilim; yoksa iki illa beş güneş tutulması gerçekleşir. Peki, sen hiç güneş tutulmasının hayalini kurdun mu? Ben kurdum. O anın gelişini iple çekerdim. Neden biliyor musun? Diğer insanlarla ortak bir anı paylaşabilmek için... Gündüz gözü onlar gibi hissedebilmek için " Sadece güneşten değil, dostluklardan ve aşktan kaçan Şivekar. " Herkesin bir hikayesi vardır, önemli olan bunun gerçek hikayen olup olmadığından emin olmandır.. " Hikayesi için her akşam küçük minibüs ciğercisine gidip hiç yılmadan her seferin de ciğer yiyen Yusuf. "Ölmeye karar veren biri, daha öncesinde en az bir kere ölmüştür... " Sevdiği tarafından defalarca ruhu öldürülen ve en sonunda da dayanamayıp bedenini de yok etmek isteyen Ufuk. Şahsen ben aşka ve sevgiye inanan bir insan değilim. Bu kitabı okuduktan sonra da gerçek hayatta böylesine güzel sevilen ve seven insanlar görmediğimi bir kez daha anladım:) Sevmenin ağırlığı altında ezilen üç adamın hikayesi bu kitap. Hepsi bende derin izler bıraktı lakin Yusuf... Onun yeri hep ayrı kalacak. Ben sevdiğim kitaplar hakkında doğru düzgün yorum yapamıyorum:) Süslü cümleler kurabilen biri değilim malesef:) (Odunluk ruhumuzda var) Ama sulu göz bir insan olarak kitabın çoğu yerinde gözlerim doldu Normalde kitapları okurken bir düşüncem olur, ya da bir teori üreterek okurum. Bir cümleden illaki birşey çıkarırım. Ama bu sefer kendimi kitaba bıraktım. Hiç bir şey hakkında bir düşüncem yoktu. Sanırım bu yüzden de çoğu şeyde şok geçirdim diyebilirim. Evet düşünseydim çoğu şeyi tahmin edebilirdim ama o zaman da bu kadar güzel tat alamazdım. O yüzden bu kitabı okurken düşünmeyin. Kendinizi kitabın akışa bırakın:) Yusuf'un o azmi, Şivekar'ın aşkı için yaptığı fedakarlıklar, Ufuğun kendinden bile vazgeçmesi, Hüseyin Amcanın sırf sevdikleri için yaşamaya çalışması... Kitapta tek bir kötü karakter var ki o da Ufuğun kendinden vazgeçmesine yol açan Nil karakteri. Sanırım hayatımda bu kadar bencil ve inatçı bir karakter görmedim. Sanki kölesi gibi davranması beni bir cinlendirdi ki anlatamam :) Ama bana kalırsa biraz daha uzun bir kitap olmalıydı. Yetmedi çünkü:) O kadar çok bağ kurmuşum ki sonunda bir boşluğa düştüm :'( Ve bu kitaptan sonra şunu anladım ki biz hep karşı tarafımızı bir kalıba koymaya çalışıyoruz. Onu olduğu gibi sevemiyoruz. İyisiyle kötüsüyle, yalnışıyla doğrusuyla kabul etmiyoruz. Her zaman benim istediğim gibi olsun diyoruz. Neden? Şu kısacık hayatımız da neden bu boş işler ile uğraşıp sadece sevgiye odaklanamıyoruz? Gerçek sevgiyi, aşkı, umutsuzluğu, fedakarlıkları, dostlukları, acısı bol olan bir kitap okuyayım diyorsanız bu kitap tam sizlik:)
Güneş Özümü Alıyor
Güneş Özümü AlıyorMustafa Tan · Destek Yayınları · 2023221 okunma
··
1 artı 1'leme
·
5,9bin görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.