1 Eylül 1939’da Hitler Polonya’yı batıdan işgal eder.
3 Eylül 1939’da ikinci Dünya Savaşı başlamıştır artık.
Yahudilere karşı, Alman halkı üzerinde ilk propagandaları tutmayınca ikinci stratejilerini devreye sokarlar, bu da; “halka duymak istediklerini söyleyin. Bu ister yalan ister doğru olsun. Ne kadar çok söylenirse halk bir gün ona inanacaktır.” İnandılar da… Üç yıl da..( ülkemizde de yıllardır uygulanan stratejilerden biri de budur)
Bir çok soykırımdan geçen dünya da yahudiler de bu kıyıma uğrayanlardandı. Simon, annesi, babası kardeşiyle birlikte trenlerle Buchenwakd kampına gönderilir ama ne var ki anne, baba ve kardeşi öldüklerinde Simon artık bir çocuk olarak yalnızdır.
Nazilerin bu kamplarda insanlara yaşattıları acı dolu işkenceleri krematoryuma yollananları, gaz odalarını, açlığı ve fiziksel şiddetleri hepimiz bildiğimizden dolayı fazla detaya girmiyorum çünkü yazarken de ağlamak istemiyorum.
Yazarın kalemi ile bu kitapla tanışmış olup tarihi bilgisi kuvvetli, o dönem çok iyi işlenmiş ve okuduğum her satırı bana yoğun olarak hissettirdiği için de kalemi mükemmeldi diyorum.
Kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri, okuyunuz.