Cesur Yeni Dünya’da artık insanların üremesi normal yollardan ziyade artık Kuluçka makinelerinde gerçekleşmektedir. Bu süreçte çocuklar, birer makine gibi veya babadan oğula geçen bir sistemde olduğu gibi, kaderleri yazılı bir şekilde üretilmektedirler. Üretim sürecinde çocuğa hangi mesleği tercih edeceği gibi konular daha kuluçka döneminde aşılanmaktadır. Pavlovun köpekler üzerinde uyguladığı “Pavlovun köpekleri” olarak bilinen “Pavlovun koşullandırma” yöntemiyle çocuklar daha doğdukları anda dünyaya bütün açılardan koşullanmış olarak gelmektedir. Koşullanmış bir beyin programlanmış bir insan modelini ifade eder. Kişinin koşullandığı şeylerden vazgeçmesi veya onu ihlal etmesi gerçekten zordur. Türkçede, “İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur” atasözü ile karşılığını bulmaktadır. Çocuklara hipnopedya yöntemi ile aşılananlar ömürlerin boyunca onların yaşamını etkilemektedir. Sonuç olarak hedonizm’in hakim olduğu bir dünya düzeninde onlara biçilen rolleri gerçekleştiriyorlar. Teknolojinin ilerlemesinin iyi mi yoksa kötü mü olacağı düşündürüyor. Çünkü cesur dünya teknolojinin ilerlemesi, seri üretime geçilmesi sonucu ortaya çıkan bir dünya düzenini oluşturuyor. Bu tarz kitaplarda olduğu gibi toplumda mevcut düzeni benimseyemeyen, düzene karşı duruşlarıyla ön plana çıkan karakterler yer almaktadır. George Orwell’in 1984 kitabındaki Winston Smith ve sevgilisi Julia karakteri, Uyumsuz (2014) ve In Time (2011) ise aklıma ilk gelen filmler arasında yer almaktadır. Mevcut düzen sizin düşünmenizi yasaklayan, dinin yok sayıldığı, bilimin kısıtlandığı ve toplumsal rollerinizin belirlendiği bir çeşit kast sistemini oluşturur. Kitapta ayrıbölge olarak adlandırılan bir yer var ve bu bölgede hala insanlar günümüz koşullarındaki gibi yaşıyorlar. Fakat bu iki bölge arasında kalkınma ekonomisinde var olan düalizm teorisini akla getiriyor. Düalizm(ikililik) teorisine göre, geleneksel kesim ve modern kesim olarak iki ayrı yapı mevcuttur. Geleneksel kesimde teknolojik gerilik ve tarıma dayalı üretim nedeniyle düşük verimlilik söz konusudur. Tarımda istihdam edenlerin sayısı çoktur. Tarımın toplam üretim içindeki payı yüksektir. Modern kesimde ise ileri teknoloji kullanılmaktadır. Emeğin marjinal verimliliği yüksektir. Yüksek verimlilik yüksek ücret ve yüksek refah anlamına gelmektedir. İki farklı yapının bir arada yer alması bazılarına göre fakir bölgenin daha fakir olmasına yol açarken, bir diğer görüşe göre fakir bölgelerinde gelişmesini sağlayacağı ileri sürülmektedir. Bu teoride iki farklı yapı iç içedir. Ama kitapta dikkat edilmesi gereken nokta bu bölgelerin bir güç tarafından ayrılmış olmasıdır. Bana Banliyö 13 (2004) filmini hatırlattı.

Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,5bin okunma

·

116 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hasan BATMAZ