Mutluyken, hüzünlenen, hüzünlüyken olmadık şeylerden neşelenen, kıskandığı gibi aynı zamanda umursamaz bir hale bürünen duygu durum bozukluğu yaşayan diyebileceğim bir delikanlının öyküsü #kızıl
Fiziki yapısı narin kırılgan, 18 yaşında olmasına rağmen bebek yüzlü Beger, tıp öğrenimi için Viyana'ya gidiyor. Yurt konseptinde bir odaya yerleşiyor. Aynı binada oda kiracısı Schramek adında bir çocukla arkadaş oluyor ve bu çocuğun kız arkadaşı Karla'nın Beger'in kendine davranışlarından rahatsızlık duyar ve sırf bu yüzden Schramek'ten uzaklaşır.
Mental bozuklukları ilerlediğinden öğrenimine bir süre ara verir.
Ev sahibesi kadının kızı, kızıl hastalığına tutulur. Beger'den yardım ister. Bu kızla yaşadığı bazı şeyler kimi okuyucu rahatsız edebilir
Başından sonuna kadar işlenmiş bir konu var ki, o da Beger'in Kadınlara karşı özgüvensiz olması. ZWEİG; asosyal bir hayat yaşarken asosyallikten kurtulma çabasında olan Beger'i anlatırken, ergenlik-ilkgençlik yıllarında kişilik sapması yaşayan bir gencin psikolojisini anlatmış. Demem o ki bu durumdan muzdarip olan bir bireyin neler hissettiğini tüm netliğiyle anlatmış. Olma olasılığı yüksek, kurgu değil gerçekten yaşanabilecek şeyler olduğu için ben okurken rahatsız olmadım.
Okuyun okutun derim.