Kendisine sunulan brifingle, Hiristiyanlar arasında Kıyâme Kilisesi'nin mülkiyeti noktasında büyük bir gerilimin yaşandığına da vakıf olan Hz. Ömer, krizi dahiyane bir yöntemle çözümledi: Kilisenin anahtarını, Kudüs’ün fethine katılan Abdullah el Nuseybe adlı bir Müslümana teslim etti. Bu, Hıristiyanların hiçbir şekilde itiraz etmedikleri bir çözümdü. Müslümanların Hz. İsa ve Hz. Meryem'e duydukları hürmetin onlar da farkındaydılar. Abdullah el Nuseybe'nin seçilmesi ise ayrıca anlamlıydı. Kendisi Uhud Savaşı'nda büyük kahramanlık gösteren hanım sahabîlerden Ümmü Umare Nuseybe binti Ka’b'ın torunlarındandı.