Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Vadinin ortasından geçen, arı duru bir derenin kıyısında, parmaklıkları, kapısı, menteşesi, bağlantı yerleri işin ustası olan birinin elinden çıktığı belli, bir kuş kafesi gördüm. Kafesin bir köşesinde ölü bir kuş sırtüstü yatıyordu; diğer köşesinde de boş bir su kabıyla yem kabı vardı. Ölü kuş ve suyun şırıltısı sanki derin bir sessizliği ve saygıyı hak ediyormuş ve sanki bu görüp işittiklerimde yüreğin ve bilincin nüfuz edip anlaması, üzerinde düşünmesi gereken bir şeyler varmış gibi, orada öyle sessiz, rikkat içinde dikilip kaldım. Düşüncelerimi gördüklerim üzerinde yoğunlaştırınca, şu kanıya vardım ki, akan suyun yanında susuzluktan, nimetlerle, rızıklarla dolup taşan hayatın beşiği bu kırda, bu bağın, bahçenin ortasında açlıktan ölmüştü zavallı yaratık, tıpkı kendini demir kasasının içine kapatan ve altın yığınları arasında açlıktan ölen bir para babası gibi. "Allah'ın güzellikler vadisinde, hayat ırmağının kıyısında, insan yapımı yasaların kafesi içinde tutsağım ben. Muhteşem Yaratılış'ın ortasında, Tanrı bağışı özgürlüğün tadını çıkarmaktan men edilip, bu kafesin içinde unutulduğum için öldüm ben. Benim aşk ve arzu uyandıracak kadar güzel bulduğum her şey, insan yapımı yasalara göre yüz karası; benim, uğruna yanıp döndüğüm, iyi ve değerli bildiğim şeyler de yasalarla zırhlı insan'ın gözünde yararsız ve değersiz. Ben, insan yapımı yönergelerin kirli zindanında mahpus, dünyevi otoritenin zincirlerliyle bağlı ve dilini yutmuş, göz pınarları da, gönül pınarları da kurumuş, sırıtkan bir insanlık tarafından umursanmayan, unutulan ve bu yüzden kafesinde can veren yitik insan yüreğiyim." O kuş kafesinin başında bütün bu sözleri işittim ve bunların o yaralı yürekten gittikçe incelen kan sızıntısıyla birlikte fısıldandığını hissettim. O gün orada başka şeyler de söylendi, fakat bulanan, nemlenen gözlerim ve ağlayan ruhum başka bir şey görmeme, işitmeme engel oldu.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.