13 Ocak 1920 Salı günü yine Sultanahmet Meydanı’nda “İstanbul
Türk’ündür ve Türk kalacaktır” mitinginde konuşan Nakiye Hanım; “… Efendiler, size memleketin bir kadını sıfatıyla hitap ediyorum. Fatih’in, Selim’in, Süleyman’ın mezarını, ecdadının ebedi abideleri olan camileri, türbeleri bırakıp çıkacak içinizde bir erkek var mıdır? Ben tasavvur etmiyorum. Çıkmayacaksınız, bırakmayacaksınız. Biz de daima sizinle
beraber olacağız, yanınızdan, önünüzden ayrılmayacağız. Hayatından ziyade sevdiği evlâdını vatan sevgisine fedâ eden kadınlarınızın can ile sevdiği İstanbul için canını feda edeceğine elbette inanırsınız… Önümüzde açık iki yol var: Biri, tarihimize şanımızla devam etmek, diğeri gözlerimizle beraber tarihimizi de kapayıp ebediyete götürmektir.” diyerek vatan topraklarının düşmana terk edilmemesini, kadın-erkek birlikte mücadele edilmesini ve gerekirse ölümü göze almaları gerektiğini ifade etmiştir.