Gönderi

Titanların en ulusu olan tanrı Kronos, ilk insan soyunu topraktan değil de altın madeninden yaratmış. Bu ilk soy, tanrılar gibi dertsiz belasız, büyük bir mutluluk içinde uzun bir dönem yaşamışlar. Vakitleri tamam olunca da tatlı uykulara dalarak huzur içinde ölmüşler. İkinci soy ise altından daha az değerli olan gümüş madeninden yaratılmış. Fakat, ilk soy gibi değilmiş bunlar. Ergin çağa geldiklerinde taşkınlıklar yapmaya başlamışlar. Bu sırada babası Kronos'u tahtından devirip yerine geçen Olympos'daki tanrı Zeus, gümüş soylu insanların kendisine gereken saygıyı göstermemesine çok öfkelenmiş ve hepsini yerin dibine gömmüş. Zeus da babası gibi yeni bir soy yaratmak istemiş ve böylece üçüncü olarak tunçtan mamul insanlar çıkmış ortaya. Fakat, Zeus bu arada baş tanrı oluşundan önce yaratılan soyları da unutmamış. Altın çağın uykuya dalarak göçüp gitmiş insanlarının iyi birer cin (daimon) olmasını dilemiş Zeus. Ama, kendisine taşkınlık ettikleri için toprağa gömdüğü gümüş çağ soyundan olanları da yeraltı cinlerine dönüştürmüş. Zeus'un yarattığı üçüncü soy ise, bir öncekinden de azılı çıkmış. Aralarında savaşarak kendi kendilerini yok etmişler. Ama, Zeus bununla yetinmeyip dördüncü bir soy yaratmış. Yarı tanrı kahramanlar işte bu soydan meydana gelmişler. Dördüncü soyun devri tamamlandığında, tanrı Zeus, dünyanın sınırlarındaki adalarda ölümsüz bir hayat vermiş bu gözü pek kahramanlara. Ardından da beşinci soyu demirden yaratmış. Hesiodos eserinde, kendisinin demir soyundan biri olmasından dert yanar ve şöyle der: "Keşke bu soydakilerden biri olmasaydım ben. Keşke daha önce ölseydim veya daha doğmasaydım! Çünkü bu beşinci soy demir soyudur. Onlar, tanrıların yolladığı türlü dertlerle gündüzleri didinir, ezilirler. Geceleri de kıvranır dururlar. Bulabildikleri tek şey ise, belalarla karışık bir nebze sevinçtir.
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.