Batı uygarlığının temellerini Antik Çağ'ın kültür mirasında arama eğiliminin getirdiği alışkanlıkla, batının cinlerinden söz ederken elbette ki işe önce Eski Yunan mitolojisinden başlamak gerekecek. Ancak, vaktiyle Roma İmparatorluğu'nu yıkarak Avrupa toplumlarının çekirdeğini oluşturmuş barbar kavimlerin kendilerine has bir inanç dünyası olduğunu da unutmamalıyız. Bugünkü Avrupa ve onun da batısında kalan ABD'nin cinleri, Yunan ve Roma kültürü potasında rafine edilmiş Germen paganizmi ile Aziz Paulus doktrinine göre kurulmuş Kilise arasındaki asırlar süren mücadelenin ürünü olarak çıkıyor karşımıza.
Geri kalmışlık ile cinlere perilere inanma saplantısının ne denli paralel gittiğini göstermesi bakımından, özellikle Ortaçağ Avrupasını felaketlere sürüklemiş din yobazlığının körüklediği cadı avında, cinlerle ilişki kurdukları iddiasıyla binlerce insana işkence yapıp, diri diri yakan Engizisyon çılgınlığını unutmamalıyız. Günümüzün batı toplumunda ise, cinler iyiden iyiye kabuğuna çekilmiş haldeler. Artık onlardan kimse korkmuyor. Çünkü, güneşin battığı yerde yaşayan insanlar, araştırmayı ve bilgi edinmeyi safsata ile vakit geçirmekten daha çok önemsiyorlar. Darısı bizim insanlarımızın başına!