"Gül Öksüren Melek" imgelerin zirvesinden herkese merhaba :)
Öncelikle kitabın ismi bana çok derin ve ilgi çekici geldi. Üzerine bir süre kafa yorup favori kitap isimlerimde de yerini aldığına göre artık eser ve yazar hakkında notlarımı nacizane şekilde iletmeye başlayabilirim..
Kitap hem yazarı olan
İlhan Durusel 'in öykücülük yolculuğunu hem de dert ettiği mevzuları görüp anlamak açısından iyi bir başlangıç olabilir. Dili şiirsel olup bir öykü kitabıdır.
Aynı zamanda genelde postmodernizm, özelde ise parodi kavramları üzerine düşündüren öyküleri vardır.
ilk bölümündeki yazma sürecini tartışmaya açarak metinlerarası göndermeler taşıyan öykülerle edebiyatı kuramsal boyutlarıyla düşünmeye davet ediliyoruz.
Kitabın ilk öyküsü “‘K’T’B’”, “bir kitap yazıldıktan sonra kimindir?” sorusunun peşine düşüyor mesela..
"En sevdiğim öykü" Gölge Oyunu” ise yine okuru başka metinlere, tartışmalara yönlendirmesi dikkatimi çekti. Karagöz ile Hacivat karakterlerinin şimdiki zamanda gezdirildiği bu öykülerde bir taraftan değişen gündelik hayatın eleştirisi yapılırken diğer taraftan metinlerin evrenselliği üzerine düşünmeye çalışılmış.
Yazar çok okunmak derdinde olmayıp, sadık bir edebiyatsever kitlesini hedeflemiştir. Nitelikli edebiyatın kendine ait bir yol bulabileceğine inandırdığı için de okunmayı hak ediyor gerçekten. Kalemi biraz eğlenceli ve sivri dilli olup bir ara ben ne okuyorum diyebilirsiniz. Zor gelebilir ama yavaş okuyun lütfen bir atlı kovalamıyor peşinizden benim gibi ;)
Yazarın diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.. Keyifli okumalar dilerim..