Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Birçok insanın aksine çok da güzel yad etmediğim lise yıllarımın en akılda kalan kişileri edebiyat öğretmenlerimdi. Bunlardan birisi de bu öykü kitabının yazarı Hasan Hoca'mdı. Sosyal medyadan kendisine ait şiir paylaşımlarını "beğenerek" - ama öyle beğeni atıp geçme değil gerçekten beğenerek- takip ediyordum. Geçen sene ilimizde düzenlenen kitap fuarına öğrencilerimi götürmüştüm. Orada gördüm Hasan Hoca'mı. Vefasızlık bende, mezun olalı -ki az değil 14 sene olmuştu- ilk kez yan yana gelmiştik. Bir öykü kitabı çıkarmıştı hocam ve orada bir etkinlik için bulunuyordu. Onu uzaktan görür görmez yanımdan ayrılmayan bazı öğrencilerime: "Bakın bu yazar benim edebiyat öğretmenim." dedim gururla. Hocama selam verdim ve hocam direkt bana ismimle hitap ederek karşılık verdi aradan geçen 14 seneye rağmen. Bu öğrencilerimin de dikkatini çekmiş: "Aaa! Öğretmenim, öğretmeniniz sizi unutmamış." diyerek şaşkınlıklarını dile getirmişlerdi. Ben burada biraz ego yapıp: "Ben unutulacak birisi miyim? Aşk olsun!" demiştim. Hani biraz da gırgırına. İşte o gün aldım hocamın bu öykü kitabını. Adıma özel imzaladı sağ olsun. O anın mutluluğu ile hemen okuma hevesi sarmıştı beni ama okumak aradan geçen bir yılın ardından bu günlere nasip oldu. Nasıl bir sene okumadan durdun dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi ne desem bahane olacak. O yüzden bu faslı geçtim. Hocam sunuş kısmındaki cümlelerini: "Zaman kaybı olmadığını düşündürebilecek nitelikte bir eser olması temennisiyle..." diye bitirmiş. Ama okuyup bitirdiğimde bence bir zaman kaybı vardı ortada. Neden bir senedir kendime zaman oluşturup okumamıştım bu kitabı? Niye bir sene kaybetmiştim? Kitabın içindeki öykülerin bazılarında direkt kendimi buldum, bazılarının bazı kısımlarında kendimi gördüm. İçten içe gurur duydum ve sevindim, kelimelere hükmedip böyle akıcı cümleler kuran yazardan ders almışlığım vardı. Anlatılanlar hayatın içinden 'an'lardı ve hayatın içinde görüp bildiğimiz insanlardı aslında. Ama kaçımız gerçekten görüp farkına varabiliyorduk orası tartışılır. Kendimden çok şey buldum ben bu hikayelerde, kendime çok şey buldum. Uzun uzun hepsine değinmeyeceğim ama Üsttekilerden Biri hikayesinde en yakın arkadaşı güleç yüzlü Hayri'yi erken kaybeden ve sonrasında sürekli onu mezarında ziyaret eden kahramanımız bana 9 sene önce elim bir kazada kaybettiğim ve çocukluk yıllarımdaki gülünç anılarımın gülen yüzü arkadaşım Yusuf'u hatırlattı. Cenaze günü onu mezarına koyduktan sonra aradan geçen yıllarda sadece bir defa kabrini ziyaret ettiğimi fark ettim. İlk fırsatta onun mezarını ziyaret etme ihtiyacı hissettim bu hikayeyi okurken. Şiirlerini beğeniyle okuduğum hocamın hikayelerinin de hayranı oldum. Üzüldüğüm şey ise anlatımı bu denli akıcı ve ilgi çekici olan bir yazarın, hocamın, okuyacağım ikinci bir kitabının "henüz" olmaması. Henüz diyorum çünkü bu kalemden damlayacak daha nice cümleler vardır, eminim. Hikayeden çok romana düşkün bir okur olarak böyle bir kalemden çok da güzel bir roman çıkar diye düşünmedim dersem yalan olur. Bekliyorum!..
Yerle Gök Arasında Çok Hikaye Var
Yerle Gök Arasında Çok Hikaye VarHasan Büyükköse · CEYLAN OFSET · 20208 okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.