“İskender o anda, insan yazgısının değişkenliğini, olayların gelişmesindeki uçuculuğu ve oynaklığı bir hançer keskinliğiyle yüreğinde hissetti. İmparatorlar yükseliyor, sonra başkalarına yer açmak için devriliyorlardı; sırası gelen büyüyor, güçleniyor, sonra unutulmuş denen karanlığın içinde yitip gidiyordu. Ölümsüzlük yalnızca bir düş müydü?”