Gönderi

Gökhan Çınar - Terapist Kafası
Başkalarına güçlü görüneceğim derken kendini kendi içine gömdün. Nerede başladığın, nereye gittiğin hakkında bir fikrin yok. Yürüyüp gidiyorsun. O yollardaki insanları da artık görmek istemiyorsun. Kul hakkı yiyenlerin ağzında ömrün çiğneniypr. Tiksiniyorsun, artık bakmadan yürüyorsun. Hak yerken üstüne ahlak satıyorlar. Utanıyorsun, artık duymadan yürüyorsun. Düzen satılmış, sistem çökmüş, vicdan körelmiş. Öfkeleniyorsun. Aslında çok üzgünsün. Bedenin ayakta, duyguların yıkık. Gövden hayatta, ruhun kayıp. En kötüsü ne biliyor musun? Umut yorgunluğu. Anlamlar yüklenmiş, gözlerde büyütülmüş ve ellerde patlamış bir umudun telafisi çok zor oluyor. Sana mutlu çocuklar ve yeni baştan çocukluklar vadediyorlar. Sana, üstü gölgelenmiş bir aydınlığı açma sözü veriyorlar. Sana bin mevsimdir beklediğin p gerçek bahar gelecek diyorlar. Sen yorgunluğunu unutup hızlanıyorsun. Yolda şarkılar tutturuyorsun. Rotayı yeniden oluşturuyorsun. Sonra kendi umuduna çarptığın bu kazada ağır yaralanıyorsun. Hayal kırıklığı dediğin şey yürürken batıyor tabii. Umudun yorgunluğu da sırtına çöküyor. Sen bu ağırlığın altında eriyip küçülüyorsun. Yol gözünde büyüdükçe büyüyor. "Yolu bitirmek zorundayım" dedikçe biraz daha çöküyorsun. Bak, senden seni sen yapan şeyleri alıp içine boşluklar koydular. Sen ise onları artık neyle dolduracağını bilmiyorsun. Her gece ruhun hasta uyuyorsun sen, ecelinle uyanıyorsun her sabah. Hâlini sorsalar yalancı bir ezberle iyiyim diyorsun.
·
32 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.