Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İvan İlyiç öldü...
İnsan varolduğundan beri bir şeylere inanma, sırtını dayama ve bir kuvvet arayışı içindedir. İnanç içgüdüseldir. İnsan bir şeye inanmazsa, dayanacağı bir sığınak olmazsa boşluğa düşer ki insanların bu kadar sapıtmasının bu kadar yoldan çıkmasının sebebi bunlardır çünkü içlerinde hiçbir korku, suçluluk duygusu olmaz.  Ve de ölümden sonra hayatın var olduğunu düşünmeden bütün kötü işleri  yapma cesareti bulurlar.    Kitap ölümle yaşam arasında geçen günleri, ölüme yaklaştığını iliklerine kadar hisseden İvan İlyiç konu almış. Yaşam boyunca doktorlar " şu kadar ömrün kalmış" demezse ölümü hatırlamayacak durumdayız. Ölüm aslında şah damarımız kadar yakın bize. Bu kadar yakın olupta sürekli unuttuğumuz bir şey daha yok bence. Her cenazede ölümü hatırlayıp, daha eve varmadan unuturuz. Biz ölürken yakınlarımız (sandıklarımız) daha toprağımız kurumadan bizi unutur çok acı ama gerçek. Kitapta da bundan bahsediyor, İvan İlyiç'in karısı daha o ölmeden maaşını nasıl alacağını, o ölünce üstünden nasıl para kazanacağını düşünüp, araştırıyor. Tolstoy gerek felsefik düşünceleriyle gerek betimlemeleriyle kitabın içine çekiyor. Benim inancımda gönülden ve kalpten inanırsam bana vaadedilen cennet var, güzellik yurdu, ebedi yurt var. Elhamdulillah ki bu yol üzreyim, bu yol üzre olsun sonum inşAllah. Vesselam.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Olimpos Yayınları · 202145,7bin okunma
·
197 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.