Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

134 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
#GodotyuBeklerken
Bir ayağımız mezarda, zor bir doğum doğrusu. Mezarcı çukurun dibinde forsepti yerleştirir. İhtiyarlığa vakit var daha önümüzde. Hava çığlıklarımızla dolu. Ama alışkanlıklar duyarsızlaştırıyor insanı. Bana da bir başkası bakarak uyuyor, der. Kendisi de uyuduğunun farkına varmadan uyuyor, hiçbir şey bilmiyor. Uyusun bakalım, diyor benim için. Böyle devam edemem... ESTRAGON: Ne kadar çırpınsan boşuna. VLADİMİR: Neysen osun. ESTRAGON: İstediğin kadar yırtın. VLADİMİR: Aslı değişmez insanın. ESTRAGON: Dokunma bana! Bana bir şey sorma! Bir şey de söyleme! Yanımda kal! VLADİMİR: Ben seni hiç terk ettim mi? ESTRAGON: Gitmeme izin verdin. VLADİMİR: Herkes sırtında kendi çarmıhıyla dolaşır. Kısa ya da uzun. VLADİMİR: Tekrar başlamaktan başka çare yok. ESTRAGON: Sanırım çok zor olmaz. VLADİMİR: Zor olan başlamak. ... Godot'yu Beklerken, 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953'te Paris'te sahneye konuldu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşti. Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışırlar. Her gün yinelenen bu ritüelde bellek işlevini yerine getirmeyince gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaya başlarlar. (Kitabın arka kapak açıklaması) Godot'yu Beklemek, aslında hayatımıza gelmesini dilediğimiz pek çok şeyi beklemek gibi ama peki gelecek mi? Gelmesini dilerim, hepimiz için... Bence okumalı ve bu yolculukta Estragon ve Vladimir'e eşlik etmelisiniz...
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınları · 20218bin okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.