Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Mütekellimler kelamcılar, Allah her şeye muktedirdir ve istediğini yapabilir derler. Bu da, Allah’ın kâfire küfrü ve zâlime zulmü istediği anlamına gelir ve bir anlamda da, küfür ile zulmün onun iradesi ve seçimi ile ortaya çıktığı demektir. Ebu Ali İbni Sînâ ve benzerleri Allah’ın varlığının kendini gerektirdiğini zatı vacibdir söylerler. Yani onun varlığı kâinatın varlığından değişiktir; fakat kâinata etki yapmıştır demektedirler. Hâlbuki ikisi birbirinden ayrı ve farklıdır; tıpta ateşle su gibi arasında ters etki vardır. Bu inançların ikisi de yanlıştır ve sırf cehalet ile bilgisizlikten ileri gelmiştir. Allah zâlimlerin söylediklerinden münezzehtir. Allah’ın isteği ve seçimi kâinatın isti’dâdına göredir. Ulu Tanrı’nın buyurduğu"Allahistediğini yapar ve dilediğini hükmeder" sözleri, bir şey için ne dilerse, onu yapar anlamına gelmez. Yani tasavvur ve tahayyül edilen, birbirine zıt olan İslâm, küfür, zulüm, adalet, taş, ağaç ve diğerlerinde istediğini gerçekleştirir anlamını taşımaz. Buradan çıkarılan anlam şudur: Allah’ın isteği ve dileği, o nesnenin isti’dadı doğrultusundadır. İsti’dâdında bulunmayanı istemez ve dilek isti’dada bağlıdır. Kâinatın tümü isti’dâdına göre ortaya çıkmıştır. İrade bu şekilde olup, bunun karşıtı ile ilişkisi yoktur. Allah istediğinden başka bir şey yapmaz ve istediği de isti’dâdın dışına çıkmaz. İstediğini yaparken, nasıl olur da özde ortaya çıkanı yapmasın?
Varidat
VaridatŞeyh Bedrettin · Genesis Kitap · 2012272 okunma
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.