Kendine Tapan Kadın
Roman, iki aşk hikâyesi üzerinden ilerlemekte. Kendinden başka kimseyi sevmeyen, anne ve babasından bile nefret eden, çocukluğundan bu yana sadece zengin olmayı düşünen, soğuk, bencil, hissiz Etyemezli Sârâ ile ona deliler gibi âşık olan Demir…
Diğer yanda ise hiçbir kadını sevmeyen, onları küçümseyen, kendini yüksek görmek için kadınlarla birlikte olan Vahdet ile ona deliler gibi âşık ve her hakaretine boyun eğen Nazan…
Sârâ, Demir’le nişanlandıktan sonra milyoner bir et kralıyla tanışır ve nişanı atıp bu yaşlı et kralıyla evlenir.
Kendisine yapılanları kaldıramayan Demir ise eski nişanlısını ve onun kocasını öldürmek istediği gece Nazan’la karşılaşır.
Bu geceden sonra ikisinin de hayatında bir dönüm noktası yaşanır.
Sârâ, sınıf atlama mücadelesine içinin boşluğu ve yüzünün güzelliğiyle devam eder.
Vahdet ise sadece sevilmeyi ve tahammül edilmeyi ister.
Roman boyunca kadın-erkek ilişkilerini, sevmeyi ve sevilmeyi, sınıf farklılığını, zenginlik ve yoksulluğu, İstanbul’un zengin ve yoksul yaşamlarını, bu ayrımın getirdiği hırsı, aldatmayı, güzelliğin farklı hâllerini okuyoruz.
Bilgi, kültür, ahlak eksik olunca sonradan edinilen zenginlik de insana yapışıyor değil mi? Etyemez’de -İstanbul’un yoksul semtleri için kullanılan isim- oturan Sârâ gibi…
Romanın başkahramanı Sârâ olsa da Nazan da o derece sizi merak içinde bırakıyor. Ve güçlü bir kadın hâline gelmesi beni çok mutlu etti. Ah Vahdet
Öğretmenlerin öğrencileriyle evliliği de romanda sinirlendiğim bir diğer husustu.
Ayrıca anlamını bilmediğiniz birçok kelime de öğreniyorsunuz.
Yeşilçam tadında bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ediyorum.
Suat Derviş’in tüm kitapları okunmalı. 
Kendine Tapan Kadın 
Suat Derviş
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.