Daha sonra, Hinduizm'in, çok uzun bir süre ilişkide olacağı İslâmiyet'in kalıcı etkisine uğrayıp uğramadığını saptamak için 12. yüzyıla bakmak gerekir. Çünkü bu tarihten itibaren, açıkça Hindu kökenli olan mezhep hareketleri İslâmiyet'ten etkilenmişe benzemektedirler: resimlerin kaldırılması, dinin saflaştırılmış görünümler benimsemesi, bazı mistik uygulamalar. Hinduizm ile İslâmiyet arasındaki benzerlikten söz eden modern yazarlar, Hindu çileciliği ile sûfi mistisizmini karşılaştırırlar. Bunda da haklıdırlar. Çünkü Hindu olguları İslâm'a bu derece yakın olmasaydı, İslâm'ın etkisinden söz edilemezdi. Bu kanıtı çürütmek güçtür. Ama yine de, belki Kabîr dışında ya da Kabîr de aralarında olmak üzere, kimisi melez daha modern mezheplerdeki Hinduist gelişmede, her şey, kesinlikle iç mantık ve harekete özgü güçle açıklanmak zorundadır. İslâm'dan alıntıyı açıkça yansıtan, az sayıda ve genellikle önemsiz birkaç Hindu metni vardır. Kısacası, kastları ve Hindu kurallarını pekiştirme yönünde herhangi bir mezhebin ortaya koyduğu tepki, bu etkiyi daha iyi gösterecektir.