“Aylak Adam”, Yusuf Atılgan’ın birinci basımı 1959 yılında yapılmış ilk romanıdır. Eser, mirasyedi bir aydının içsel çatışmalarına dayanmaktadır. Roman, Yunus Nadi İkincilik Ödülü’nü aldıktan sonra Varlık Yayınları arasında yayınlandı.
Temel izlemsel kavramlar, "Sevgi arayışı", "Yalnızlık" ve " yalnızlaşma"dır.bu kavramlar üzerinden kimlik sorunu irdenelenmiş.
baş kahramanı adı C.'dir. adlara güvenmez ve adı, sahibiyle en ilişkisiz şey olarak görür.
Ad sahibini kalabalıktan biri yapar. C. adını kullanmayı sevmez hem toplumca acayip gelen bir kimlikle barışık yaşar .
Aylaklık.Onu toplumdan ayrı, toplumun dışında olmak rahatlatır.
c sevgi arayışındadır ve aylak adamın ilk cümlesi;
"Birden kaldırımdan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi.(s.9)
yusuf atılganın kahramanları bir yabancılaşma mı yaşamaktadırlar yoksa bu, yalnızca bir yalnız mıdır sizce?
burada kahramanımız C. yaşadığı dünyadan kaçar, uzaklaşır; çünkü toplumun değerleri sahte, iki yüzlü ve gülünçtür.
+Ben toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini , gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek ben tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi !Bir kadın ."Toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü , sahteliğini , gülünçlüğünü birbirimize yeteceğimiz, benimle birlikte düşünen , duyan seven bir kadın."
umutzca C. tüm roman boyunca bu kadını arar; aradığı tek olandır.
"Dünyada gereğinden fazla kadın vardı ama bir teki yoktu." (s.140)
aylak adam , toplumdan neden uzaklaştığını kendisi anlatır . bu anlatış romanın kurgusunu ortaya çıkarır. nedenler C. nin ağzından sıralanmıştır.
C. burada kimlik sorunu , yalnızlık , iletişimsizlik , sevgi arayışı ve bulamama girdanına girer ve çözemez. bu içine düştüğü yerden kendi umursamamazlıkla çıkar.
iyi okumalar....