Kitap her birimizin korkulu rüyası haline gelebilecek bir distopyayı konu ediniyor: Hiç kimsenin göremediği bir dünyayı. Peki yeni koşullara adapte olmaya çalışırken eski yaşantımızdan neleri taşıyacağız geleceğe? Ahlak, inançlar, kadın-erkek ilişkileri karşımıza hangi yüzüyle çıkacak? Kitabı okurken kimi yerde çok sinirlenecek kimi yerde de kendinizi karakterlerin yerine koyarak onlara hak vermeye başlayacaksınız. Peki umut ne olacak? Umudu yitirip akan bir nehre kendimizi kaptırmak mı yoksa küreklere asılıp hep ışığı aramak mı?