Kendisini dış dünyadan soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını konu alıyor. Bu cümle bile kitabı kendinize yakın hissettirir. Bir çoğumuz kimi zaman dış dünyadan kendimizi soyutlayıp iç dünyamızda kendimizi sorgularız. Durum böyleyken yeraltı adamı kendini yalnızlığa sürükler ve kendine bir yeraltı oluşturur. Kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Yeraltı. İkinci bölümün de zeminini hazırlayan bu bölümde kendi içi ve insanlarla olan iç savaşını anlatmış. İç konuşmalarında bazı olaylarına yeraltı mahsulü adını vermesi hoşuma gitmişti. Güzel ve yüksek şeyler düşünmenin insanı güzel yerlere getireceğinden bahsetmiş. Bu doğru bilgiyi kendisi uygulamakta başarısız kalmış. İkinci bölüm olay örgüsüyle geçtiğinden daha hızlı okuyacağınız bölüm. Arkadaşları tarafından istenmese de zorla "içi istediği" için arkadaşlarının programına kendisi de katılıyor. Eğer içi istediği halde katılmazsa sonu humma nöbeti. Yapınca da bir farkı yok. İstenmediği yerde olmakta kendisini ne kadar yalnız hissetmenin doruklarını yaşayarak yine bir nöbet geçiriyor. Gözünü açtığında karşılaştığı kadına aile kavramı üzerine verdiği öğüt çok güzeldi. Çok güzel yazılmış iki sayfa defalarca okunası. ( sf.104-105 ) Dostoyevski kitaplarını okuyup sıkılan varsa büyük bir tavsiye vereyim. Sonu can alıcı oluyor. Kitapları sırf sonunu okuyabilmek için bile okumaya değerdir. Yine çok severek okudum. Öğrendiğim yeni kelimeler oldu. Âlicenap: Yüce gönüllü, cömert Kalantor: Yaşlıca, gösterişe düşkün ve varlıklı ( erkek ) Hercümerç: Altüst, karmakarışık, darmadağınık, allak bullak. Sefih: Zevke ve eğlenceye aşırı düşkün kimse. Rençper: çiftçi (bu kelimeyi unutmuşum) İyi okumalar...

Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,3bin okunma

·

53 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

zehra