Gönderi

99 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Kitap on dört ayrı hikayeden oluşuyor. Hepsinin ayrı ayrı konusu var bağlantılı değiller ancak depresif bir şekilde kaleme alınmış. Kitabın adı da yeterince etkileyici ve güzel. Barış Bıçakçı 'nın kalemiyle tanıştığım ilk kitaptı. Öyküler biraz daha uzatılsaydı ya da daha ağır bir duyguyla yazılsaydı beni daha çok tatmin ederdi. Ayrıca yazar kendi duygularını farklı bir olayla kurgulayarak anlatmış gibi. Yaşadığı olaylarla ilgili açık vermeden duygularını anlatmak için çabalamış ve genellikle başarılı da olmuş. Aşk şarkısı dinleyip ailevi problemlere dertlenmek gibi bir his ortaya çıkmış. Aslında "Sonsuz İkindi " öyksünde kendi eleştirisini yapmış gibi hissettim. Eğer öyle değilse de ben de yazar hakkında benzer şeyler düşünüyorum. "Hayatında kelimelerden daha kuvvetli daha gerçek bir şey kalmamıştı. Sekiz roman yazmıştı, yeni bir romanla uğraşıyordu. Farklı bir roman olacak, olmalı, diyordu kendi kendine. Bu zamana denk hep aynı duyarlı insanların hep aynı şikayetlerini yazdım. Şimdiyse yazdıklarım yadırgansın, hatta benden ve romanlarımdan şikayet edilsin istiyorum. Ama roman istediği gibi ilerlemiyordu olay örgüsü üslup her şey çok eğertiydi." İçerikleri güzeldi . En çok sevdiğim hikayeleri, "Bizden Sonra Çakırdikenleri", "Yüz Yirmilik Keçeli Kalem Takımı" ve "Eşeklek" oldu. Yazarın diğer kitaplarına şans vermeyi düşünüyorum. Bundan dolayı 6/10.
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Doğum Lekesi Gibi Bir GülümsemeBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 20211,852 okunma
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.