Kitap bir önsözle başlıyor. Önsöz genel olarak o zamanın İngilteresinden ve kitabın aldığı eleştirilerden bahsediyor. Yazıldığı dönemde -1900lerin başı- homoseksüellik suçtu ve bunu kitapta da görebiliyoruz. Eleştiriler ise tabii yayımlandığı döneme -1971- ait. Eleştirilerin geneli homoseksüellik üzerine. Yanlış diye eleştirenlerin yanında iki erkeği anlatan bir eserin sanat olamayacağını söyleyen de var. Konunun basit ve çiğ işendiğinden de şikayet eden var. Mutlu bittiği için eleştirenler de kitabın gerçekçi olmadığını ve basit olduğunu söylüyorlar. Kitabın yazarı Forster bunun hakkında kitabın bitiş notunda "En azından öykülerin dünyasında iki erkeğin birbirine aşık olmasının ve öykünün izin verdiği şekilde sonsuza kadar yaşamalarının gerekli olduğuna inanıyordum; bu anlamda Maurice ve Alec hala o ormanda gezinmektedir. Bu romanı 'Daha Mutlu Bir Yıl'a adadıysam boşuna değildi." diyor. Önsözde ise" Homoseksüellik hakkında yazmak, çoğu zaman hasarı ve vazgeçmeyi anlatmayı beraberinde getirir." diye yorumlanmış. Benim için kitap çoğu yönden olması gerektiği gibiydi. Maurice' ın kimliğini keşfetme ve olduğu kişiyle yaşamayı öğrenme hikayesini okumak zevkliydi. Finalin de yerinde olduğunu düşünüyorum. Özellikle Cambridge'deki Clive ve Maurice'ı okumak benim için çok keyifliydi. Maurice'ın ayrılıktan sonra psikolojik savaşını okumak ise kitabın yorucu kısmıydı. Son olarak kitabın sevmediğim kısımlarından bahsetmek istiyorum. Bunlar biraz temel şeyler bu yüzden rahatsız edici diyebilirim. Ayrılık öncesi ve ayrılık sonrası Clive aynı kişi değilmiş gibi hissettirdi kitap bana. Clive'ın duygularının bitmesi iyi yansıtılmamış. Ve karakteri değiştirilmiş gibi hissettim. İyi yansıtılmayan tek şey bu değil maalesef. Maurice ve Alec çok çiğ yazılmış. Bu konuda eleştirenlere katıldığımı söyleyebilirim. Aralarındaki aşkı hiç hissetmedim. Hissettiğim tek şey şehvetti. Forster kitabını birkaç kişiye okutmuş ve birinden aynı bu karşılığı almış. Aralarındaki ilişkinin merak ve şehvet üzerine kurulu olduğunu ve uzun sürmeyeceğini yazmış. Ki maalesef buna da katılıyorum. Kitap okunmaya değer mi değmez mi konusuna gelirsek ben değdiğini düşünüyorum. Kitaba en temelde Forster'ın da dediği gibi bir gencin gerçek kimliğini keşfetme süreci olarak bakarsak kesinlikle okunması gereken bir kitap.

MauriceE. M. Forster · İletişim Yayıncılık · 2018281 okunma

·

99 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

lina