Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba, bugün ilk defa Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir kitabına inceleme yazıyorum. Biliyorum haddime değil iyi ya da kötü eleştirmek. Ki öyle yapmayacağım. Kitaptan ve Atatürk’ten bahsedeceğim. Nasıl bir kitap olduğunu söylememe gerek bile yoktur zaten. Kitabı anlatmaya geçmeden önce, Ulu Önderimizden, Atamızdan biraz bahsetmek istiyorum. Bana kalırsa anlatılamayacak kadar değerli, kelimelere sığamayacak kadar mükemmel bir başkomutan kendisi. Ama yine de kendimce bahsedip kaynak vermeyi düşünüyorum. Atatürk, Türk’lerin başına gelen en büyük mucizeydi, ki hala ve hala üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen unutturmadı kendini. Biz unutturmadık/unutturmayacağız. 1938’de bu milletin babası vefat etti evet… Ama biz onu yaşatıyoruz. Seni yaşatıyoruz Atam… O seni unutturmaya çalışan, sana mıstık diyen, ataput diyen, din düşmanı diyen, rakı sesini bozmuş diyen, gençliğe hitabeyle dalga geçen, seninle dalga geçen, ayyaş diyen yobazlara rağmen… Atam şundan eminim ki; seni unutturmaya çalışanları bir gün bu millete biz unutturacağız. Hala birçok kitleyi korkutan Atatürk:)) Hala insanların umudu olan Atatürk, hala yaşayan Atatürk! Kendi zamanının ve bizim zamanımızın dehası Atatürk… Her neyse her neyse. Çok uzattım. Atatürk’ü daha detaylı araştırmak isteyenler için bir kaynak bırakıyorum ktb.gov.tr/TR-96300/atatur... Yanlış bir şey söylemek hiç istemiyorum bu yüzden daha fazla uzatmayayım. Atatürk bu kitapta vasiyetini açıklamış isminden de anlaşıldığı üzere. Ayrıca Hasan Rıza Soyak’ın Atatürk’ten hatıralarını da içermekte kitap. Hasan Rıza Soyak’ı tanımak için: Siyaset ve devlet adamı (D. 1888, Üsküp - 1970, İstanbul). Rüştiyeyi (ortaokul) bitirdikten sonra İstanbul’da Vilayet Kaleminde devlet hizmetine girdi. Kısa bir süre sonra İstanbul Merkez Komutanlığına bağlı Sıkıyönetim Komutanlığı sözcülüğü görevine geçti (1914). Aynı yıl 1. Kolordu Kurmaylığı bürosunda görevlendirildi. Birinci Dünya Savaşı’nın ilk yılını burada geçirdi ve 1916’da 2. Kolordu Kurmay Başkanlığında aynı nitelikte bir göreve nakledildi (1918). Savaşın son iki yılında Harbiye Nezaretinde (Bakanlık) bulundu. Hasan Rıza, Ankara’da önce TBMM’ye sözcü olarak girdi (1922). Bu görev, sürekli olarak Mustafa Kemal’in yanında bulunmasını gerektiriyordu. Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, kendisini mutemet olarak Çankaya Köşkü’ne (1924) aldı. 1927’de özel kalem müdürü, 1932’de genel sekreter vekili, 1934’te de genel sekreter oldu. Genel sekreterliği sırasında bir dönem de Burdur milletvekilliği (1935 – 1939) yaptı. Hasan Rıza’nın görevleri değişirken aynı kalan tek şey, Mustafa Kemal’in kendisine karşı beslediği güven ve bu güven sebebiyle Mustafa Kemal’in değişmez vekil harcı (özel hesaplarını tutan kişi) olmasıydı. Bu nedenle, Hasan Rıza başından sonuna kadar Mustafa Kemal’in özel hesaplarını tutan ve harcamalarını yapan kişi olarak kaldı. 1970 yılında İstanbul’da öldü. Atatürk’ten Hatıralar (2 c. 2004) adlı bir kitabı vardır Kaynakçası: biyografya.com/biyografi/16122 Ayrıca sadece Hasan Rıza Soyak’ın hatıralarını görmüyorsunuz. Başka kişilerden de Atatürk’le ilgili anılar okuyorsunuz ama çoğunluk olarak Hasan Rıza Soyak’ın dilini göreceksiniz. Şimdi kitaptan alıntılar vereceğim. …Hasan Rıza Soyak şöyle anlatmaktadır: “Vasiyetname için en münasip kanuni şekli tespit etmek, dikate ettikleri esasları yine kanune en uygun tarzda ve müsvedde halinde hazırlamak lazımdı. Bu hususta bir hukukçu arkadaş ile istişare etmek ihtiyacındaydım. Düşündüm, aklıma Kocaeli Mebusu rahmetli Selahaddin Yargı geldi; kendisini Atatürk de tanır, takdir eder ve severdi. Ona telefon ettim; mutabık kaldığımız veçhile o gece Osmanbey’deki Suna kahvesinin terasında buluştuk. Beraberce bu konudaki kanun hükümlerini tekik ettik; vasiyetnameyi kendi eliyle yazıp, kapalı bir zarf içinde notere tevdi etmesi şeklini münasip bulduk. Selahaddin Yargı’nın tavsiyesiyle bu vazifeyi o zamanki 6’ıncı noter İsmail Kunter’e yaptıracaktık…” Vasiyetname aşağıdaki şeklini almıştı: “Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Halk Partisine aşağıdaki şartlarda terk ve vasiyet ediyorum: 1- Nukut ve hisse senetleri şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır; 2- Her sene nemadan bana nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça yaşadıkları müddetçe, Makbule’ye ayda 1000, Afet’e 800. Sabiha Gökçen’e 600(Sabiha “Gökçen” adını soyadı olmaktan ziyade tayyereceliğini belirten bir sıfat telakki ettiğinden bunu bırakmıştı), Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebiye’ye şimdiki 100’e lira verilecektir; 3- Sabiha Gökçen’e bir ev de alınabilecek para verilecektir; 4- Makbule’nin yaşadığı müddetçe Çankaya’da oturduğu ev de emrinde kalacaktır; 5- İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsilini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır; 6- Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir.” Artık işimiz bitmişti, yazdığını aldı, bir zarfa koyup kapadı; baş ucundaki komodinin çekmecesine yerleştirdi.” (Bk. Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten hatıralar, agy) Burada bir şey söyleyeyim; Atatürk vasiyetnameyi sonradan uzattı. Onu da kitapta görüyorsunuz. “Atatürk; karnı delmek suretiyle su almayı mühim ve tehlikeli bir ameliye telakki ediyor, ameliyat sırasında bağırsaklarının delinmesinden korkuyordu. İşte bu endişe iledir ki zaten uzun zamansan beri düşündüğü bir vasiyetname tanzimi işini daha fazla geciktirmeden bitirmek istemişti…” Atatürk, karnından ilk kez su alınmasından bir süre önce vasiyetnamesini hazırlamış ve kendi elleriyle notere vermişti. Çünkü yavaş yavaş öleceğini artık O da anlamıştı. Hastalığının “Siroz” olduğunu o da biliyordu. Siroz hastalığı: Yaralı dokunun yavaş yavaş sağlıklı karaciğer hücrelerinin yerini almasına neden olan hastalığa siroz hastalığı denir. Çeşitli hastalıklar nedeniyle, bazen de bilinmeyen nedenlerle gün yüzüne çıkabilir. Genellikle enfeksiyon ve alkol bağımlılığı nedeniyle uzun bir süre zarfı devam eder. Evet… Kitaptan az çok bahsedip alıntıları verdim. Kısaca anlatmak gerekirse; Atatürk siroz hastalığına yakalanıyor, bu yüzden vasiyetname yazıyor. Vasiyetnameyi düzenleyebilmek için Atatürk’e özel kanun çıkarılıyor. Her neyse, Atatürk paralarını bölüştürmekle meşgul oluyor. Bu arada; Hasan Rıza Soyak anlatıyor çoğu olayı. Kitap o şekilde yani. Kesinlikle okumanızı öneriyorum. Keyifli okumalar!..
Vasiyetim
VasiyetimMustafa Kemal Atatürk · Örgün yayınevi · 2019100 okunma
··
632 görüntüleme
Ebru okurunun profil resmi
"Atatürk, Türklerinin başına gelen en büyük mucizeydi." Bütün ümidi gençlik olan o gençler sizlersiniz. Gurur duydum. 🫂
zehra okurunun profil resmi
canım ablamm🫂🥺💖
Hakan okurunun profil resmi
Hay seni yaradana gurban!🥹
zehra okurunun profil resmi
abim ya🥰🥹💜
nevo okurunun profil resmi
mükemmel bir inceleme yazmışsın. unutturmayacağız Paşamı! -keşke bunları gericiler de görebilseydi...-
zehra okurunun profil resmi
cok tesekkur ederim askim benimm😍🥰
zehra okurunun profil resmi
yaaaa cok tesekkur ederim🥹💕
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.