Kitap, Amazon yerlileri tarafından öldürülen karısının intikamını almak isteyen felsefe profesörü Sandro'nun, eski ve acımasız askerlerden oluşan rehberler eşliğinde Amazon ormanına gitmesini konu alıyor. Kendini yalnız ve çok mutsuz hisseden Sandro, intikamı için yerlileri öldürmek yerine onları gün be gün mutsuz edecek, aralarına mutsuzluk tohumları ekecek bir plan hazırlıyor. Sonra ne mi oluyor? O yabani köy bugün bizim yaşadığımız hayata evriliyor. Doğadan ve diğer insanlardan bağı kopmuş, tükettikçe var olabilen, satın alabildiği kadar saygın olduğunu sanan, erişilmez güzellik kalıplarına uyması gerektiğini düşünen ve tüm bunlara sahip olamadığında mutsuz olan biz modern kölelere dönüşümleri başlıyor. Doğa ve insanın nasıl güçlü bir bağa sahip olduğunu anlatması, bu bağın parçalanması durumunda olabilecekler, sevginin gücü ve mutlak iyi-kötü çatışmasının yanında vicdan muhasebesi yaptırması gibi çok kıymetli konulara değiniyor. Bunu yaparken de aklımdan, keşke daha derin ve yoğun bir anlatımı olsaydı diye geçiyor. Her kesime ulaşma kaygısı hikayeyi basitin ötesine geçiremiyor. Bu kitabı okuduktan sonra tıklım tıklım dolu dolabı açıp "giyecek hiçbir şeyim yok" diyenlerin veya üst model araba veya daha lüks bir ev almak için gece gündüz çalışarak sevdiklerini ihmal edenlerin hayatında bir değişiklik olur mu bilemem ama bildiğim bir tek şey var. Hayat kısa. Arzuların çemberinden çıkarak mutluluğu arayacağımız yeri doğru seçmek ve varoluşumuza odaklanmak yaşamanın en iyi şekli olacaktır.

Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere GötüreceğimLaurent Gounelle · Pegasus Yayınları · 20141,001 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.