Hikaye 1917 yılındaki Rus Devrimi’ni izleyen çalkantılı yılları ve yeni Sovyet Cumhuriyeti dönemleri arasında geçiyor. Zoololi profesörü Vladimir Ipatyevich Persikov canlı organizmaların üreme hızlarını arttıran yeni bir ışın keşfeder. Bu yumurtalardan çıkan hayvanlar normal hallerinden daha devasa bir boyutta gelişmeye başlarlar. Tam da o sıralarda, Rusya’ da patlak veren bir salgın tavukların telef olmasına neden olunca yumurta kıtlığı baş gösterir. Profesörün keşfi yöneticilerin dikkatini çeker, bu soruna bir çare olarak görülür. Soyları tükenme noktasına gelen tavukların, yurtdışından ithal edilip ışın sayesinde yeniden yetiştirilmesi amaçlanmıştır fakat yapılan büyük bir hata ve tam olarak test edilmemiş bu buluş sonunda büyük bir felakete neden olacaktır. Hikaye başlarda yavaş bir şekilde ilerken bir gece profesörün ‘Kızıl’ ışınını keşfi ile olaylar zinciri birbirini izliyor, gerilim o andan itibaren gitgide tırmanmaya başlıyor. Sonradan öyle bir noktaya geliyor ki sanki her şey gerçekmiş gibi kitap insanı içine çekiyor. Bilimin kontrolsüz kullanımı, iktidarın yanlış yönlendirmeleri kötü sonuçların doğmasına da zemin hazırlıyor. Halkında olaya dahil olması tam bir kaos ortamını oluşturuyor. Acaba Profesör ve yetkililer bu işten nasıl sıyrılacak felaketin faturası kime kesilecek ? Sıradan bir bilimkurgu kitabı gibi algılamayın asıl anlatmak istediği sisteme bir eleştiridir. Bu konuya ayrıntılı değinmek gerekirse 1917 yılına bakmak lazım. Bolşevik devrimi sonrasında Kızıllar ve Beyazlar arasında bir İç Savaş ortaya çıkıyor. Ve bu dönemde “Savaş Komünizmi”nin yıkıcı yan etkilerini bertaraf edebilmek için, Lenin tarafından “NEP” adı verilen “Yeni Ekonomik Politikalar” devreye giriyor. Bu politikaya göre, durma noktasına gelen piyasanın canlanması hedeflenmiştir. Sonunda Kulak adı verilen zenginleşmiş bir köylü sınıfı ortaya çıkmıştır. Bu da sosyalist devrimin ideallerine ters biçimde, kırsal hayatta sömürü dinamikleri güçlenmeye başlamıştır. “Ölümcül Yumurtalar”da bu sisteme karşı bir eleştiri kitabıdır. Yöneticilerin rekabet hırsına, bürokratik hatalara, cahil toplumun olayları farklı algılamasına, tehlikeli buluşlara hatta bulunan ışının “Kızıl” olmasına kadar her yönüyle bir eleştiri kitabıdır. Birçok yazarın sistem eleştirisine dayalı eserleri var ama ben Bulgakov’tan daha iyisini görmedim. Eleştirisini hikayesiyle güzel taçlandırmış. Öyle bir kurgulamış ki hikayeye hem bir gerçeklik payı katmış hem de değişik bakış açısıyla farkını ortaya koymuş. Tavsiye ederim.

Ölümcül YumurtalarMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,697 okunma

··

490 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ELissa