Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aminnnnnn....
Ey Alîm Rabbim, bilinenin bilinmeyenin, bilenin bilmeyenin yaratıcısı. Sen ki her şeyi bilensin. Her şeyi gören ve işitensin. Benim niyetimi benden daha iyi bilirsin. Sen ki kaderleri yazan, yazgısı içine düşmüş kalpleri okuyansın, ben ki en fazla ve sadece Sana malûmum. Mizacıma, hamuruma neler kattığını. Nedenimi nasılımı. Çamurdan bir bedenle ilâhi nefes arasında durduğumu. Yaşanmış evvelim gibi yaşanmamış sonumu da Sen bilirsin. Geçmişi ve geleceği aynı ânda konuşturan lisanınla bilirsin ki içimin Sana başkaldıran bir yanı yoktu. Rabbim, Sen benimle ezelde ünsiyet peyda ettin. Bir ayna kıldın beni, döndün, o aynadan kendine nazar ettin. İsimlerini paylaştırdın cümle âleme de bütün isimlerinin yek-cümlesini bende söyledin. Sen ki bana ruhumdan, demiştin. Melekleri, manamın önünde secdeye davet etmiştin. Sen. Beni bana emanet etmiştin. Ama ben. Emaneti koruyamadım. Ama yine de ben. Gördüğümden hiç vazgeçmedim. Bir kez sürçtüysem de hâlâ o ben’im. O vakit o kadar çok şey idiysem, nasıl olup da şimdi hiçbir şeyim? Canımı alsan, şu ölümlü bedenimi, çamurdan tenimi çıkarsan aradan benden geriye Senin nefesin kalır. Peki ben, varlığımdan hoşnut olmayım mı? Sana kul ama Senin yarattıklarına üstün olmayım mı? Bu üstünlüğüm hatırına. Beni affet. Ey Kelîm, ey Kelimelerin Sahibi, Yaratan’ın ismi en büyük isim. Yaratılanda Yaratan’ın ismi. Senin isminin hatırına. Bana verdiğin isim aşkına. Benim adıma. Senin adına. Beni yaratan Sensin. Sen. Kendi hatırına. Rabbim hoş gör beni, yarattığını. “Yaratanımdan ötürü” beni bağışla. Her şeye razıyım: Cennetteyken daha içime düşen şu amansız kedere. Anlamlarını ilk kez çözdüğüm şu kötü huylu kelimelere. Hatta Havva’dan ayrılığa. Hatta cennetten sürgünlüğe, yitiğe, düşmeye. Ama benim içime koyduğun Senden yanımla, yani yaratılmış olanın da Yaratan üzerindeki hakkıyla. Şuna razı değilim ki kalbimin Senden haber alan kısmını kapatma. Beni Sensiz bırakma. Ey Âlemlerin Rabbi, ey benim Rabbim, İster sürgün et. İster kov, gönder bahçenden. Ama beni Senden gönderme. Cennetinden düşürürken gözünden de düşürme. Kendi rızan için, benden vazgeçme. Ne edersen et. Ama beni kendine dâhil et. Kendine merhamet eder gibi bana merhamet et. Sonra dön bak yarattığına, bir filbahar ağacının altında yarattığın günkü gibi kabul et, onu öylece affet. Benim kalbim Senin nazarın. Bana bir nazar et. Bulmuştum kaybettim. Rabbim, Ey Âlemlerin Rabbi. Ben de Senin âleminden değil miyim? Beni affet melek değilim. Affet, diyorsam hâlâ Seninim. Allah'ım, ben şu kutsal ruhla, şu toprak bedene nasıl sığayım? Şu yolda taş olsaydım, sarsılmaz kıpırdamazdım. Şaşmaz sapmazdım. Ama affet, insanım. Ey âlimlerin Alîmi. Zamanın Sahibi. Ey tevbekârların Tevvâbı. Sen affı seversin. Rahman ve Rahim olan adınla, gaflete merhamet edersin. Bana verdiğin kelimelerden okuyorum ki Sen, Sen’den dönenlere bile geri dönerlerse gel, diyeceksin. Altından buzağıya tapanları bile eğer af dilerlerse, affedeceksin. Kıyas değil ümit. Beni de affet. Ben kendimi affetmesem bile Sen beni affet.
··
336 görüntüleme
Cetingillerden... okurunun profil resmi
Kaderleri bile değiştiren dualar var yeter ki istemeyi bilelim... Dua eder dua bekleriz inşallah...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.