Muz gibiyim muz muzz
Çikita Muz , Çikita Muz
Çikta çikta çikta çikta
çik çik çik çik
Çikitaaa
Şu Ajdar efendinin şarkısı ne kadar mantıklı ise bu kitapta o kadar mantıklı...
Bu kitabı yarım bırakmadığım için; kendime kocaman bir alkış ben gidip bi basajaun'a adağımı sunup geleyim bugünleri gördüğüm için.
İnanın şu sıcakta tek başıma çölü aşmış gibi hissediyorum. Kitap resmen saçmalıklar silsilesi.
•
Baztán nehri kıyısında genç bir kızın cesedi bulunur ve bu cinayet bir ritüel eşliğinde gerçekleşmiştir. Ama bu ilk ve son değildir. Aynı yöntemle işlenen başka bir cinayet daha gerçekleşince aynı kasabada doğup büyüyen Dedektif Amai Salazar, soruşturmanın başına geçirilir.
Yazar buraya kadar okurun ağzına bir parmak bal çalıyor. İple boğularak öldüren, saçları özenle taranan, kıyafetleri kesilip bir düzen içinde ritüele dahil edilen ve polislerin bulması için bırakılan cesetler... İnsan merak ediyor değil mi?
Ama biz bunları bırakıp ne okuyoruz? bilin bakalım...
Dedektif Salazar'ın özel hayatını. Hem de tüm sülalesinin. Ablası Flora'nın ne kadar kaltak olduğunu. Diğer kız kardeşi Ros'un acıklı evliliği. Halasının hayatı ve ha bire birbirlerine baktıkları tarot falları. Bir de bu yetmezmiş gibi Salazar'ın çocukluğunda yaşadıkları...
Bir de cinayet soruşturmasına cadılar ve eski insanların inandığı mitolojik bir efsane olan basajaun yaratığı dahil oluyor ki! İşler iyice şenleniyor.
Ormanın koruyucusu olarak anılan bu yaratığın bu yüzyılda ciddi ciddi cinayet soruşturmasında yer alması akıl tutulması yaşamama sebep oldu.
Ben spoiler okumak istemiyorum diyenler ile yollarımız burada ayrılıyor.
Çünkü ağır spoiler geliyor...
Bizim çok akıllı soruşturmanın başındaki dedektifimiz ne yaptı biliyor musunuz? Cesedin pubik bölgesine bırakılan o yöreye özel kurabiyeyi yani delili aldı gitti fırını olan ablasına yedirdi. Neymiş kurabiye hakkında bilgi alıyormuş. Ablası da mis gibi yedi. Vay arkadaş ablanı sevmiyorsun da bu kadar mı sevmiyorsun? Onu geçtim cesedin üstünde kimbilir kaç gün durdu o sen onu ablana nasıl yedirdin. Ve ne olursa olsun delil değil mi o kardeşim... Bir türlü aklım mantığım almadı bu işi benim. Zaten kitap akmıyordu bu saçmalıktan sonra iyice ayar oldum. Ama bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Salazar ile çalışan Montes bir kere bile ne toplantıya katıldı ne soruşturmada yer aldı ama bir Allah'ın kuluda bu adam nerde demedi. Ben nerde olduğunu söyleyeyim size Salazar'ın ablasının koynunda...
Bunu da geçtim en sonunda salazar, basajaun'u görür başımız göğe erer dedim. Vallahi kadın basajaun gördü. İçine bir huzur doldu yemin ederim bileklerimi dikine dikine kesmeme az kalmıştı. Neyse salazar bu mitolojik yaratığı gördüğüne göre 'Sizde uslu bir çocuk olursanız ŞİRİNLERİ' görebilirsiniz...