Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

111 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Esra Kahya'nın kalemiyle "Kambur" romanı vesilesiyle tanışmıştım. Romanın kurgusu, dili çok hoşuma gitmiş, yeni kitapları çıksın da okuyayım diye bekliyordum ki beklenen geldi: "BENİM RÜYALARIM HEP ÇIKAR" On iki öyküden oluşan bu kitap beni on ikiden vurdu diyebilirim. Öykülerin dış cephesi ayrı, iç cephesi ayrı etkiledi beni. Bazı öykülerde (mesela "Ufak Bir Poster Meselesi adlı öykü) zamanın bir sarmal gibi kullanılması üsluba ayrı bir canlılık katmış. Öykülerin konusuna gelince... elbette bu hususu ayrıntılı anlatarak kitabın tadını kaçıracak değilim. Bir iki ipucu vereceğim tabii. Bu nedenle bundan sonrasını kitabı henüz okumadıysanız es geçebilirsiniz. Ah Mercan, dediğim ilk öyküde Mercan'ın içinde oturan üç kocakarı ve Mercan... Ah mercan, ah! "Ufak Bir Poster Meselesi"nde geçmişin gölgesinde soluklandım. 92-93 sezonu ifadesi geçince aklıma Beşiktaş'ın efsane kadrosu geldi ama Galatasaray'dan bahsediyormuş yazarımız, neyse... :) "Susmak Zaman"ında yine zaman sarmalı çıkıyor karşımıza. Fırat ile Rambo... Tüm öyküleri yazmayayım şimdi tek tek. Beni en çok etkileyen öykülerden bir ikisini daha yazayım: Bir kardeş ve "insanlık" hikayesi olan "Ölene Kadar Aramızda" bana biraz Habil ve Kabil'i anımsattı. Farklı bakan kardeşler dolayısıyla. Bir de "Külleri Kaldı"da Münip Efendi'nin yaşadıkları. Öykülerin çoğunda resmedilen "baba" ve "anne" figürü dikkatimi çekti. "Ancak ayrıntılı yazmayacağım. Neden? Sözümü tutamayıp ayrıntıya inmişim çünkü buraya kadar. Okuyunuz efendim, okutturunuz. Seveceksinizdir.
Benim Rüyalarım Hep Çıkar
Benim Rüyalarım Hep ÇıkarEsra Kahya · İletişim Yayınları · 2023216 okunma
·
311 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.