Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bana Bir Şeyhler Oluyor
Endişelenmeyin! Korkunun korkusudur endişe. Başımıza korkulacak bir şey mi geliyor korkusu… Zaten yeterince ağır korkularımız var. Bir de endişeye gerek yok. “Zaman,” dedi Tanrı, “içine atıldığımız şiddetli ve değişmez debisi olan azgın bir nehirdir. Ve boğulmak, mutlaktır bir yerinde zamanın. Ölüm dediğimiz şey, bundan başka bir şey değildir.” Hepinize anlatacaklarım var. Vaaz vermek değil niyetim, duyduğumu söylemek… Söylemeye değer şeyler duyuyorum zira. Belki hayatı daha yaşanır kılmak için. Ya da belki sade ama sade anlatmak için. “Sen anlat!” dedi bana Tanrı. “Anlaşılsın diye değil, hiçbir mükâfat beklemeden anlat çünkü bir mükâfattır artık anlatıcıya doğru düzgün anlaşılmak.” “Sen anlat!” dedi bana Tanrı, “Umudu hatırlatsın diye umutsuzluğu; çareye yol açsın diye çaresizliği anlat!” “Ders verme” dedi “kimseye”, “çünkü hoca denmez öğrenmesini bitiren kimseye. Çırakları olan bir çıraktır o usta olsa olsa.“ "Sen anlat!” dedi bana Tanrı, “sen sade anlat!” (…) Hiç kitap okumayan bir adam niçin merak eder seneye yazılacak kitapları? Bu dünyada bile yaşamayı beceremeyen niçin merak eder başka gezegenlerdeki hayatı? Geçmiş ve bugün ne zaman bitirildi de gelecek sorgulanıyor? İşler hâlâ kalleşçe hallediliyor ikili ve uluslar arası ilişkilerde. Her ülkenin sınır komşuları dost ve kardeş, düşman ülkeler. Doğru düzgün top bile oynayamıyorlar kavgasız. Oyunları savaş gibi görenler savaşı da oyun gibi görüyor elbet. Aynı kadına sevdalananlar birbirini vuruyor, aynı şeyden nefret edenler can ciğer arkadaş. Bir şeyi, bir kadını, bir erkeği ya da bir ülkeyi sevmenin cezası ölüm bile olabiliyor bazı.
··
3 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.