Gönderi

Ana-Baba
"Evet, yaşadım ve o nedenle Oya Baydar'ın sözünü ettiği duyguyu çok iyi anlıyorum." Kitabın işaretlenmiş diğer sayfasını önüne koydum: Oğlum orada kaldı.Zaten evden ayrılmış, bizi bırakıp gitmişti.Uyuşturucu bağımlısıydı.Bunu sana söylemek bile ağır geliyor.Sanki kötü bir melodram anlatır gibi..Bu yüzden kendimi hiç affetmiyorum.Suçlu bizdik, onu çok yalnız bıraktık.Hayatımızdan, ona hak ettiği payı ayırmadık.Üstelik de bunu devrimcilik belledik.Bütün bunların ayrımına vardığımızda, arık çok geç kalmıştık.Demin, sen kızından söz ederken ben de Eylül'ü düşünüyordum.Oğlumun adı Eylül'dü.İçimde bıçak yarası gibi duruyor.(...) Arif bey okuduktan sonra bir süre sessiz kaldı, düşündüğü belli oluyordu.Daha sonra, "İnanılması zor, ama gerçek; kendine muhtaç küçük oğlunu ihmal ederek gelecekteki neslin çocuklarını kurtarmaya çalışan bir anne.İdeoloji insanlara neler yaptırıyor!" dedi.
Sayfa 290Kitabı okudu
·
33 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.