Şanslıyız ki, teknolojik ilerleme geometrik olarak devam etmektedir. Bununla beraber, beyinlerimiz ve hayal güçlerimiz geometrik büyümeyi kavrayamaz. Bir bilimkurgu romanının yazıldıktan on yıllar sonra okunduğu zaman daima böylesine tuhaf görünmesinin nedeni, budur. Geri dönüp baktığımız zaman, yazarın hayal gücünün kendi zamanındaki teknoloji ile kısıtlı olduğunu görebiliriz. Bilimkurgu, yalnızca mevcut durumun doğrusal bir tahmini veya uzantısıdır. Bu yüzden bilim, daima bilimkurgudan daha garip olmuştur.