Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Edward Said in bu kült kitabı ilk yayınlandığı günden beri doğu ve batı coğrafyalarında farklı açılardan çokça tartışılagelmiştir.Kitapta çekinmeden kullanılan sert dilin dayanağının hiçbir satırda gerçeklikle bağını koparmaması, Edward Said in geniş bir argümanla ele aldığı konuyu çok boyutlu işleyişi kitabı salt bir doğulu öfke patlaması olmaktan çıkarıp, alanında en saygı duyulacak eserlerden biri haline getiriyor. Edward Said kitabında oryantalizme sadece yöntemsel eleştiriler getirmeyip, incelenen oryantalistler ve görüşleri üzerinden neyin bilimsel olduğu, objektiflik, kümülatif bilginin gerçeklik algısı üzerine etkisi gibi felsefi sorular da sormuş.Elbette kitabın üst metni batının, içinde siyasi çıkarların da bulunduğu çeşitli çıkarlar yörüngesinde doğuyu yeniden tanımlaması olgusu var. Ama kitabın derinliklerine indiğinizde bundan çok daha fazlasını da buluyorsunuz. Kitaptan bir kaç bölüm paylaşacak olursak ; Demek istediğim şudur:zararsız gibi görünen dinsel bir alt disiplinin siyasi hareketleri yönlendirecek, sömürgeleri yönetecek, Beyaz adamın "insanlığa medeniyet getirici misyonu" hakkında neredeyse din benzeri laflar edecek hale gelişi "liberallik" iddiasındaki bir kültür çerçevesinde olmuştur. Bu kültür katolikliği, çoğulculuğu ve açık fikirliliği şiar edinmiştir. Esasında vaki olan liberalizmin tam tersi idi:doktrin ve manalar güçlendi, "bilim" yolu ile "hakikat" düzeyine çıktı. Zira eğer bu hakikate göre Doğu kaçınılmaz şekilde Doğu ise, o zaman sözü edilen liberallik bir tahakküm ve önyargı biçiminden başka bir şey değildir. Flaubert bilimin hakikate olan aldırışsızlığı ile insani unsurları sanki kimyasal bileşik yapar gibi eritip kaynaştıran bir bilim ile alay ediyor, Alay ettiği herhangi bir bilim değildir:heyecanla dolu "dünyayı kurtaracak Avrupa bilimidir. Onun başarıları arasında başarısız devrimler, savaşlar, istibdat vardır. Don kişot misali büyük ve kitaptan çıkmış fikirleri hemen tatbik sahasına koymak gibi ıslah kabul etmeyen bir eğilim vardır. Bu bilimin bilmediği şey ise ayrılmaz bir parçasını teşkil eden ve farkında da olunmayan "kötü masumiyet" ile gerçeğin buna ne denli karşı koyduğudur.Buvar bilim adamı rolüne başladığı zaman zsnnetmektedir ki bilim ancak kendisidir ve gerçek bilim adamının bildiği şeydir ve bilim adamının ahmak mı yoksa deha mı olduğu mühim değildir.
Oryantalizm (Doğubilim)
Oryantalizm (Doğubilim)Edward Said · İrfan Yayıncılık · 1998233 okunma
··
436 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.